Geçen hafta uyuşturucu konusuyla ilgili olarak “genç kesim”le ilgili bir-iki yazı yazmıştım..

Bugün de..

Gençlerimizle ve gençlerimizin yetiştirilmesiyle ilgili araştırmalarda ortaya çıkan sonuçlar üzerine bu yazıyı yazma gereği duyuyorum..

Gelecekte bu ülkeyi onlar yönetecek..

Yapabilirsem, biraz düşünmelerini sağlamak, özellikle “POP”a dikkat çekmek istiyorum..

Nedir POP, yani “popüler kültür”?

Bir ülkede düşünme eyleminden söz edilmiyor(sa)..

Sorgulama yokluğu egemen(se)..

İnsanlar Türkçe'yi yüz kelimelik bir dille konuşuyor(sa)..

Türkiye'de yaşayan insanlar, kendi topraklarında olan bitenden habersizken, kendi kültürlerini tam anlamıyla tanımıyorken tele-vole ve benzeri programlar izlenme rekorları kırıyor(sa)..

Herkes kısa yoldan köşeyi dönmeyi düşünüyor; dizilerde, filmlerde izledikleri hayata ulaşmayı hayal ediyor(sa)..

Kapitalizm kendi için üretirken ve gasp ederken, bu amaçla, kitleleri ücretli köle olarak kullanıyor(sa)..

Ve.. İnsanların yüzde doksanı aynı şeyleri düşünüyor, aynı şeyleri beğeniyor, aynı değer yargıları ile yaşıyorlar(sa)..

İşte bu, “popüler kültür” oluyor..

Toplumumuzu peşinde sürükleyen “bu konuyu” biraz anlatalım..

Anlatalım ki; “nereye sürüklendiğinizi” de anlayın..

Bugün pek çoğumuz hayatımızı popüler kültür ve değerlere göre yaşıyoruz..

Ve “gerçek yaşam”la aramıza büyük ve güçlü bir örümcek ağı örülüyor..

Dünyaya radyoların, televizyonların açısından bakıyoruz..

“Ben” olmak çok zorlaştı..

Hemen herşeye “aynı kalıp” egemen..

“Popüler kültür”de sürekli kalıcılıkla değil, sürekli değişimle “süreklilik” aranır..

Örneğin; müzik alanında popülerlik, her hafta değişen “top 40” içine girmektir..

Giyimde mevsimlerle değişen modayla gelen güdümlü kültürel yaşamdır..

Yeme ve içmede Pepsi ve Coca Cola, Marlboro ve Kent, Pizza Hut ve Pizza King, McDonalds ve Burger King arasındaki özgür seçim için tüketici kazanma mücadelesidir..

Popüler kültür, aynı zamanda “bilinçsizliğin en büyük aracı”dır..

Çünkü hayatımızı eline geçirmiş, güçlü bir araçtır..

Hayata, “başkalarının gözleriyle bakmak”tır..

Dikkat edin..

Kavramlar çarpıtılıyor ya da kavramların içleri boşaltılıyor..

Haberler bile, yayını yapan kuruluşun bağlı olduğu şirket ya da holdingin çıkarlarına göre değişiyor..

Öte yandan..

Kitle iletişim araçlarıyla yayılan kültürün bir başka amacı da, “mal mülk edinimi”ni kışkırtmak, “kullan-at” ideolojisini yaymak..

“Pop çağı kültürü”nün bir başka yönü de, “benzetme”lerle yönlendirmek..

Bunu, bireylere çeşitli kimlikler sunarak yapıyor..

Örneğin; batılılık, doğululuk, apolitiklik, çılgınlık vb. gibi..

Ve bunlar çoğu kez “kötü amaçlar” için kullanılıyor, kullandırılıyor..

Bunlar;  “popüler kültür”ün en belirgin yanları..

Güdülmemek, kandırılmamak, yok olmamak için sanırım “bilinçli olmak” istersiniz..

O halde..

Egemen güçlerin amaçlarını yerine getiren bir araç olan “pop” konusunu iyi anlamak zorundasınız..

Siyasetçileri de, özellikle gençleri sömüren ve batağa iten müzik dünyasını da iyi izlemelisiniz..

Televizyon ve radyonun cazibesini ise sürekli sorgulamalısınız..

Unutmayın, “popüler kültür” sosyolojik ve siyasi alanlarda insanları kullanan bir araçtır..

“Kullanılmak” hoşunuza gidiyor mu?