CHP’li Konyaaltı ve Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Mehmet Remzi Sadi’nin önceki gün AK Parti’ye geçişi, Antalya siyaset dünyasının gündemine oturdu.
Şaşıran da oldu, şaşırmayan da.
Hatta.,
Şaşırtandan tutun da, “Giderken yalnız gitmeseydi, birilerini de yanında götürseydi” diyenlere dahi rastladık.
Kimin ne dediğini umursamayan bile çıkmıştır.
Remzi Sadi’nin geçişi onuruna İl binasında düzenlenen rozet takma töreni sırasında başkan Mustafa Köse’nin, “M. Remzi Sadi gibi değerli, sürpriz transferlerimiz bundan sonra da devam edecek. ‘Ferman sultanınsa Antalya bizim’ diyenlere de buradan sesleniyorum; Antalya kimsenin malı değil. Antalya Antalyalıların” sözleri bana göre çok manalı.
Köse acaba ne demek istemiştir?
Dün bu köşeden Başkan Mustafa Köse’nin ne demek istediğini biz peşinen belirtmiştik.
Remzi Sadi’nin açtığı yoldan geçecek olan çok kişi olduğu muhakkak.
Nitekim, Sadi geçiş konusunda icazet almadan kendi başına böyle bir karar almadığını herkes çok iyi biliyor.
Ve Köse de açıkça vurguluyor ki, “Devamı gelecek” diyor.
Hem de kendisinden yüzde yüz emin bir şekilde.
O zaman önceden rezervasyon girişiminde bulunup ta, opsiyon isteyenler var.
Bir diğer anlamda doğru zamanda, mükemmel geçiş gibi.
Bunun adı belki de beklenti.
Yoksa hiç kimse durduk yerden boşu boşuna geçişler yapmaz.
Kişi beklentilerine cevap alıp alamayacağının sorusuyla cebelleşir.
Remzi Sadi önceki günkü törende yaptığı konuşmayı bence çok uzun tuttu. Ve o sözlerin içerisinde yine bana göre söylememesi gereken kelimeler kullandı.
Zira bazı şeyler için acele etmemek gerekir.
Özellikle de siyasette.
Nitekim dünkü bazı yerel gazetelerde, “Remzi Sadi 40 yıllık AK Partili gibi davrandı” diyenler oldu.
‘Bismillah’ deyip, “Bu büyük ailenin içerisinde eşim ve oğlumla birlikte yer almaktan onur duyduğumu özellikle belirtmek istiyorum” hitabını kullanmasına gerek bile yoktu.
Zaten onu kabul eden etmiş. Nitekim o anki tören de kendisi içindi.
AK Parti’nin Remzi Sadi transferi ile ilgili herkes kendi çapında çeşitli yorumlarda bulundu.
Yaklaşımları ilginç olanlardan tutun da,yazının da girişinde belirttiğim gibi, gidişinden mutluluk duyanların yanında, “Elinde bazı belgeler var onları açıklayacak” diye ortaya olmadık fikirler atanlar oldu.
Öncelikle bırakın gittiğin yeri toz dumana katmak bana göre yiğitlik değildir.
Ama siyasette bunun adı nedir bilemem.
Olur ya.,
Sadi’nin aylar hatta yıllardır kendisini frenlediği bazı bilgi ve birikimleri mutlaka vardır. Ne var ki ben kendisinin önceki günkü geçişinden sonra, o bilgi ve belgeleri kendisinin açıklayacağını sanmıyorum.
Tabi ki siyaseti öğrendiyse.
Öğrenmediyse ağabeyleri yada akıl hocaları vardır.
Onlara danışır, dediklerini uygular.
AK Parti’deki rozet töreni sırasında AK Partililer dahil, bir çok medya mensubu dahi, “Remzi Sadi’yi kim takip edecek” diyenler çoğunluktaydı.
Mustafa Köse’nin tören sırasındaki sözleri bu tür düşüncede olanları haklı çıkarttı sayılır.
Kim bilir.
Bugün akşam saatlerinde de bakarsınız bir başka CHP’li AK Parti rozetini yakasına takıvermiş.
Olamaz mı?
Peki Ak Partili her hangi birisi CHP rozeti takar mı?
Yada Devrim Kök misilleme yapar mı?