Aslında çok klasik bir söz. Her organizasyonun ardından eğer adını koyabileceğin hiçbir kelime bulamıyorsan, ?Rüzgar gibi geçti? der, sende geçiştiriverirsin.
Antalya Altın Portakal Film Festivali?nin 47?ncisi de geride kaldı.
Yıllar önce Avni Tolunay?ın yanı sıra, Selahattin Tonguç, rahmetli Yener Ulusoy, Metin Kasapoğlu, Hasan Subaşı, Bekir Kumbul ve Menderes Türel döneminde de nasıl rüzgar gibi gelip geçtiyse, Mustafa Akaydın?la da 2?nci gez öyle oluverdi.
Geçti geçmesine de, ?Tolunay döneminde şöyleydi de, Ulusoy döneminde böyle olmuştu. Subaşı şöyle yapmıştı da, Türel böylesini uygun gördü ve beyinlerimizden çıkmadı? diyen bir Allahın kulu çıkmadı.
Akaydın için de aynı şey söz konusu olacak.
5 yıl sonra bir bakmışsınız yapılanların hiç birisi ile ilgili zerre kadar anı tazelenmiyor.
Ama yapılırken mutluluk had safhada.
Önceki akşam herkes ne kadar da mutluydu değil mi?
Cam Piramitteki ödül töreni için sahne gerçekten mükemmeldi.
Kırmızı halıdan geçenlerden çok, geçenlere şemsiye tutanların fedakarlıkları takdire değerdi!..
Dün sen başkan olabilirsin ama, bir gün şemsiye elinde birilerinin peşinde koşturmayı kendine uygun görebilirsin. Demek ki, ?Ne oldum demeyecek, ben ne olacağım? diyeceksin.
Çünkü hiçbir şey olamazsan, şemsiyeci olabilirsin.
Altın Portakal Film Festivali ödül töreni için gelin hep birlikte sesli düşünelim. Bunu yaparken de, öncelikle adam olalım.
Taraf değil.
Öveceksen, o övgü hakkı ve layıkıyla yapılmalı. Eleştireceksek de aynı.
Dedik ya, sahne gerçekten mükemmel hazırlanmış.
Kusursuzluk için, olağanüstü iyi niyet gayretleri anında göze çarptı.
Ancak, sanatçılar isimleri okunduğunda ödül almaya bin bir güçlüklerle gidebildi, zira oturma alanları dar tutulmuş.
Uluslar arası Film Festivali?nde anonslar Türkçe. Yabancıların mikrofondan söylediklerini tercüme eden yok. Nitekim ?Dönüşü olmayan yol? filmine ödül verilecek, ödülü alacak olan adam sadece kendi kendisine konuşuyor. Ne dediğini anla anlayabilirsen.
Tercüman sponsorunuz da mı yoktu?
Canlı mankenler harikaydı, takdire değer.
Mustafa Akaydın çok şıktı. Ayrıca eski Genel Başkanı Deniz Baykal?a sahip çıktı.
Senfoni ve Hüsnü Şenlendirici gerçekten renk kattı. Kim düşündüyse en isabetli düşünmeyi yapmış. Bir ara her ne kadar uyum sorunu yaşasalar da, müzik ziyafeti gerek salondaki davetlilere, gerekse N TV?de ekranları başında ödül törenini izleyen milyonlara keyifli bir gece yaşattı.
İyi ki senfoni ve zurnacı ödül törenine monte edilmiş.
Peki ya Özcan Deniz?
Böylesine önemli bir gecede, ?Öz babasını bile tanımaya birisinin sahne alması da neyin nesi? mırıldanmalarını duyan oldu mu?
Bizim etrafımızda o mırıldanmalar oldu.
?Sanatçı kişiliğine bakacaksınız, şahsi kişiliğine değil? denemez., Çünkü bir adama bakarsın, bir de adamın söylediklerine.
Ama ikinci parçası harikaydı.
Kadir İnanır?ın duruşu, gelecek yılların bana göre habercisiydi.
Jüri başkanı olarak yaptığı konuşmayı kendi ezberinden değil de, eline tutuşturulan kağıttan okuması her kadar düşündürücü gözükse de, bana göre kendisine AKSAV?da tepe görevi verilmeli.
Bu yapılsın ki, ?2010 yılının Altın Portakalı için zihninizde ne kaldı? diye soran olursa, Kusturica?yı aklımın ucundan bile geçirmez, ?Kadir İnanır?ı kazandık? cevabı veririz.
Not: Geçen yıl poşet, poşet rakı dağıtan Topkapı bu yıl neden festivalde yoktu?
Rüzgar gibi geçti!..
Vedat Gürhan
Yorumlar
Trend Haberler

Hisarçandır'da köylüler kazandı!

Antalya'da yarın hava nasıl olacak? 1 Ağustos Cuma

Yapımı devam eden kavşaklar için ilk müjde geldi: Kepezüstü kavşağı Perşembe açılıyor

Manavgat'ın lezzetleri tescilleniyor

Gökhan Böcek’ten tehdit mesajı iddiası: Hepinizi yakarım!

Cansel Çevikol istifa etti