Bugün Türkiye Değişim Hareketi partileşiyordu. Öyle açıklanmıştı. Ancak ani bir kararlarla partileşme bilinmeyen bir tarihe ertelendi.
CHP?den ayrıldıktan sonra intikam duygusuyla bir harekete kalkışan Mustafa Sarıgül, geçtiğimiz günlerde parti kurmaktan vazgeçtiklerini açıklamıştı.
Peki, Sarıgül?ün kararı doğru mu?
Türkiye?de bir değişimin şart olduğunu düşünenlerin penceresinden bakıldığında bu kararın doğru olduğunu düşünüyorum. Zira AK Parti?nin çalışmalarını beğenmeyen ve Türkiye?yi uçurumun eşiğine götürdüğünü söyleyen solcuların bir çatı altında toplanması en doğru karar olsa gerek. Yıllardır bölünmüş bir görüntü veren sol partiler CHP?nin Kemal Kılıçdaroğlu ile yakaladığı iyi havayı bozmak istemiyor. Tam tersine bir çatı altında toplanıp AK Parti?den kurtulmak istiyor. Bunu gören Rahşan Ecevit CHP?nin yanında yer aldı. Kılıçdaroğlu ile birlikte fotoğraf verdi. Eski küskünler de CHP?ye geri döndü, dönüyorlar. İşte bu nedenle Sarıgül de kendisini böyle bir karar almaya zorunlu hissetti. Zira solda yakalanan bu havayı bozmak istemedi. Ayrıca parti kurmuş olsaydı solu böldüğü ve bunun yanında başka suçlamalarla karşı karşıya kalacaktı. Tüm bunları gören Sarıgül?ün aldığı karar yukarıda da belirttiğim gibi doğru bir karardır. Tabi karar TDH?ye gönül verenlerde hayal kırıklığı yarattı. Aylardır çalışan ve partileşmeyi dört gözle bekleyenlerin beklentileri boşa çıktı. Dolayısıyla Sarıgül?e tepki gösterecekler. Bunlar son derece normal karşılanmalı.
Sarıgül, burada ayrıca çok önemli bir mesaj daha verdi bana göre.
Neydi o mesaj?
Sarıgül?ün, kendisini değil, ülkenin geleceğini düşündüğü için böyle bir karar aldığı imajı doğdu herkeste. Yani bencil hareket etmediği ifade edilecek. Belki bu bugün için böyle görülmeyebilir. Ancak önümüzdeki süreçte bu olumlu hareket çoğu kişi tarafından takdirle karşılanacağı kanısındayım.
Bu hareketin Sarıgül?ü zayıflattığı da düşünülebilir. Yarın beklentilerini bulamadığı zaman yeniden parti kurma hareketine girişirse bugünkü desteği arkasında göremeyecektir. Birçok kişi eskisi gibi Sarıgül?e güvenmeyecektir. Ayrıca kararı kendi başına alması da gelecekte kendisini çok zor durumda bırakacaktır. Tüm bunları da görmemezlikten gelemeyiz.
Özetle, ?Solu bölen adam olarak? anılmak istemeyen Sarıgül, doğru bir karar aldı. Solun penceresinden bu böyle görülüyor. Fakat aldığı kararın ucu da açık. Dediğim gibi Sarıgül değişime destek vererek birçok kişinin gönlünde taht kurdu. Ancak kendi arkadaşlarından da tepki gördü. Buna bir nevi kumar da diyebiliriz. Zaman bize Sarıgül?ün aldığı kararın doğru olup olmadığını gösterecek elbette.