Hikayeyi, masalı, sansasyonu o kadar çok seviyoruz ki..
Reyting için “gerçeklerin saptırılmasını” umursamıyoruz bile..
Bunu bilen siyasetçi de, TV’leri de gazeteleri de canının istediği gibi kullanıyor..
Dün..
Bu tür örneklerden birine, şiddet sabıkalısı bir Antalya Milletvekili’nin şovuyla bir kez daha şahit olduk..
…
ATV’de yayınlanan ve Serap Ezgü’nün sunduğu “Yeniden Başlayalım” programının konusu, “madde bağımlılığı” idi..
Madde bağımlıları..
Madde bağımlıların aileleri..
Uzmanlar, hocalar..
Ve..
Şovcu vekilimiz de programın konuklarından biriydi..
Geçtiğimiz haftalarda “Zeytinköy’den elimi kolumu sallaya sallaya uyuşturucu aldım” diyerek TBMM’de yaptığı gösteri epey ilgi çekmişti..
Zaten amacı da “uyuşturucunun engellenmesi için çare aramak” değil, bir arsaya rant kazandırmak için şov yapmaktı..
Yaptı da..
En başta da dediğim gibi, şovu çok sevdiğimiz için, bazı yazarlarla birlikte Serap Ezgü de bu vekilin üzerine balıklama atladı ve “çok önemli bir konu”nun işlendiği programına konuk etti..
…
Elbette..
Bu şovmen vekilin “asıl amacı”nın, “hamisi”nin arsasının değerinin birkaç milyoncuk daha değerlenmesi için Zeytinköy’deki “kentsel dönüşüm”e ivme kazandırmak için kendine vazife çıkarttığını bilemezlerdi..
Ama..
Biraz araştırsalardı..
Valilik-Antalya Emniyet Müdürlüğü ve Muratpaşa Belediyesi’nin, Zeytinköy’le ilgili çok önemli bir proje yürüttüklerini, bunun biraz zaman alacağını, polisin büyük bir titizlikle bölgede çalıştığını öğrenebilirlerdi..
Araştırma yapmak yerine, oturdukları yerden “reyting” peşinde koşmayı yeğlediler..
“Polis bile Zeytinköy’e giremiyor” şeklindeki yalanları kamuoyuna aktarmaktan çekinmediler..
Demek ki..
“Büyük TV kanalı” veya “büyük yazar” olmak, “inanılır olmak” için yetmiyormuş..
Şimdi ben, bu şovmen vekilin sözlerine değer verenlere nasıl inanayım, söyler misiniz?
…
Öte yandan..
Neredeyse 15-16 yıldır yaptığım TV programlarında bu “madde bağımlılığı” konusunu defalarca işledim..
Türkiye’nin her tarafından uzmanları da, aileleri de, bağımlıları da konuk ettim..
Dün Serap Ezgü’nün programını izlerken gördüm ki..
10-15 yıl önce madde bağımlılığı ilgili ne kadar sorun varsa, azalmamış, hatta artmış..
Yazılarımızı hatırlayanlar varsa..
En sık uyardığım konu da, “uyuşturucu kullanma yaşının giderek düştüğü” idi..
Dün bir kez daha duydum ki, uyuşturucu kullanma yaşı 8’e kadar düşmüş..
Panikledim..
8 yaşında torunu olan biri olarak, korktum..
Ama..
Bir şeyin çok iyi anlaşılması gerekiyor ki..
Uyuşturucu kullanmayı engellemek “polisiye önlemlerle” mümkün değil..
Başta aileler olmak üzere, belediyeler, STK’lar, siyasetçiler ve rant için şov yapmayan vekiller konuyu ciddiye alacaklar..
Ve..
Çözüm için polisle işbirliği yapacaklar..
O şovmen vekilin yaptığı gibi..
“Çok kolay ulaşıyorum” diyerek “adres” göstermeyecekler..
“Polis o mahalleye giremiyor” diyerek, birilerini cesaretlendirmeyecekler..
…
Diyeceğim o ki..
TV yapımcıları da, yazar arkadaşlarım da bir konuyu ele alırken, biraz “araştırma” yaparlarsa, kimi muhatap alacaklarını bilirlerse, o derece inandırıcı olurlar..
Serap Ezgü’nün dünkü, “konusu çok önemli” olan programı, benim için “fasa-fiso”dan öteye geçemedi..
Umarım, bu dediğimi duyar..