Sevgili dostum CHP Muratpaşa Belediye Meclis Üyesi Mehmet Tosun, Facebook hesabından bana seslenmiş. Bugün bana seslendiği o yazıyı olduğu gibi sizlerle paylaşacağım. Yarın da benim de bir iki kelamım olacak. İşte Mehmet Tosun’un o yazısı;

Bugün size bir dostumdan bahsedeceğim.

Aslında bu yazıyı onun vicdanına ve çok güvendiğim yüreğine yazıyorum.

Aslında her ikimizin de yüreği aynıdır ama ayrı ayrı dünyalardaymışız gibi gözükürüz.

Kendisi Manşet Gazetesi’nin Sorumlu Yazıişleri Müdürüdür.

Şifa Çiçek’ten bahsediyorum arkadaşlar.

Manşet Gazetesi’nin künyesinde yazıyor sorumlu yazı işleri müdürü diye. Yani o gazeteye giren her haberden sorumlu müdür.

Şimdi huzurlarınızda Şifa dostuma soruyorum.

Sevgili Şifa bugün gazetende nal gibi insanların gözüne gözüne soktuğunuz bir haber vardı.

“İlginç görevlendirme” diye.

Bahsi geçen haberinizde daha önce Büyükşehir Belediyesi’nde Özel Kalem Müdürlüğü yapan Oya Kansu Uysal’ı, şimdi çalıştığı Muratpaşa Belediyesi’nde yeni getirildiği görev için adeta yerden yere vurmaya çalışmışsınız.

Haberi okuduğumda içi boş zoraki doldurulmuş bir yazı gördüm.

Oya hanım hırsızlık mı yapmış, zimmetine para mı geçirmiş, belediyeyi milyonlarca lira zarara mı uğratmış ne yapmış?

Hiç bir şey yok.

Seçim esnasında üfürülen bir balon haberin kahramanı yapılmıştı, aynı haber ısıtılıp piyasaya sürülmüş.

Şifacım sen mert bir arkadaşsın, senin inandığın değerler üzerine soruyorum, gerçekten şu anda Oya hanımın yeni görevi sayfalarca haber değeri taşıyacak bir durum mudur?

Belediyelerde bu tür haberleri sorgulayacak olursak Oya hanıma sıra ne zaman gelir acaba bunu sende bilirsin, az çok bende bilirim.

Bir anneyi, çalışmak evine ekmek götürmek zorunda olan bir kadını bu şekilde haber yapmanın adaletli bir durum olmadığına inanıyorum.

Belki gözünden kaçtı atladın, belki görmedin bilmiyorum ama senin başında olduğun bir gazetede bu tür haberlerin çıkmasını doğrusu yadırgadım.

Daha dün İlyas Çopur’un yanlış beyanlarını manşet yapmıştınız.

İlyas Çopur’a çağrıda bulunmuştum söylediklerini ispatla doğru söylemiyorsun diye.

Şimdi de bu haber için sana sesleniyorum kardeşim böyle siyaset yapmak bize yakışmaz.

Bizler rakiplerimizi eleştirir, kendi siyasi düşüncelerimizin propagandasını yaparız bu bizim en büyük hakkımız.

Ama asla bel altı vuruşlarla siyaset yapmayız, yapmamalıyız.

Seninde benim gibi düşündüğünü en iyi bilenlerdenim.

Sana bir mektup yazmak istedim o kadar.