Türkiye seçim tarihinde bir ilki yaşayacak. Yani ilk defa aday belirlemek için ikinci kez sandığa gideceğiz. Seçmen için ilk olan bu duruma alışık olmadığımızdan bizleri bir hayli yordu ve yıprattı.
Sadece o da değil..
Son üç aydır siyasi platformlarda kavgalara şahit olduk, özgürce tercihte bulunmak ve vatandaşlık görevimizi yerine getirmek için sandığa gittik. Vay sen misin oy kullanan! İftiralara uğradık. Yetmedi bir tarafımız bölücü terör örgütü oldu, diğer tarafımız başka bir terörist yapı oldu, o da yetmedi cahil olduk, kör olduk, nemalanan taraf olduk..
Yahu sade vatandaş olarak oy kullandık hepsi bu..
Bu yakıştırmaların hepsi, vatandaş olarak ne yazık ki bize söylendi..
Bu kadar yorulmanın tek sebebi yüz metre ötemizdeki sandığa gidip bir tane zarfı kutunun içine atmak değil elbette..
Haksız yakıştırmalar vatandaşı inanın çok yordu. O nedenle umarım son olur diye başlık attım..
Fakat son olma ihtimali, olmama ihtimalinden daha az..
Her iki aday için final anlamı taşıyan son tur seçimi, futbol tabiriyle 0-0 skorla başlayacak..
50 artı 1 oy fazla alan adaylardan biri Cumhurbaşkanı seçilecek. Söylemesi çok kolay değil mi? Ancak sonuç böyle olduğu takdirde iki taraf da itiraz hakkını mutlaka kullanacaktır..
Son örneğini İstanbul seçimlerinde gördük, 13 bin oya itiraz eden Ak Parti, bu oy oranının (az) olduğunu ileri sürerek belediye başkanlığı seçimlerinin yenilenmesini istemişti ve YSK da buna itiraz etmeden, ‘tamam’ demişti.
Geçmiş tecrübelerimizden anlıyoruz ki; 50 artı 1 oyun bu önemli seçimde, iki aday için de söylüyorum hiçbir kabul edilirliği olmayacaktır.
Ayrıca Türkiye’de ‘sandık güvenliği’ diye bir sorunumuz var.
Hal böyle olunca 28 Mayıs seçiminin sonucunda oyların yeniden sayılması gündeme gelebilir, özellikle Ak Parti cephesinden itiraz geldiğinde seçimlerin yenilenmesi kaçınılmaz olur. Cumhurbaşkanı seçmek için üçüncü kez sandığa gidebiliriz. Tabi bu durum hoş olmaz, zaten ekonomi kötü, bunun üstüne bir de üçüncü seçimin getireceği yük ekonomiyi çok daha kötü duruma düşürecektir. Vatandaşımızın yorgunluğu da cabası..
Son olması ümidiyle ha gayret diyerek sandıklara gidelim, özgür irademizle tercihimizi yapalım. Sandığımıza sahip çıkalım.
Son karar ülkeyi yönetenlerin. Kullandığımız oyların vebalı, günahı, sevabı onların boynuna..
Biz yeter ki sandığa gidip, oyumuzu kullanalım.
Haydi o zaman..
