Gazete Bir’in Genel Yayın Müdürü Ali Tongülüs’ün pazartesi günkü ‘CHP’nin iki uluslararası gafı’ yazısı baya bir tartışıldı. Halen de tartışılıyor.
Tongülüs, yazısında biri CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, diğeri Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’ın iki gafa imza attığını ifade etti.
İlki beni ilgilendirmiyor. Dolayısıyla üzerinde durmuyorum.
İkincisi ise Antalya’yı ilgilendirdiğinden bir iki kelam edeceğim.
Meslek büyüğümüz Ali Tongülüs, G-20 Liderler Zirvesi öncesi Başkan Uysal’ın kentin değişik bölgelerine astırdığı ‘savaşı durdurun’ afişlerini eleştirmiş. Bunu da popülist bir yaklaşım olarak görmüş.
Tongülüs yazısının devamında, “İnsanoğlunun var olduğu günden bu yana savaş bitmemiş, bitirilememiş, bitmesi de mümkün değil” demiş.
Bu cümleden şunu anlıyorum; “Savaşın bitmesi mümkün değil, dolayısıyla barış çağrıları yapmayınız.”
Ali Tongülüs abinin bu düşüncesine katılmıyorum. Bu mantık doğru bir mantık değil. Ali abinin mantığıyla hareket edersek, kazaların önüne geçilemiyor diye trafik kuralı da koymamalıyız. Uyarılar yapmamalıyız.
Bütün önlemlere rağmen kazaların olacağını biliyoruz. Ancak kazaları en aza indirmek ve en az sayıda insanoğlunun hayatını kaybetmesi için önlemler alınıyor, uyarılar yapılıyor. Bunu savaşlar için de düşünebilirsin. Evet, her şeye rağmen dünyanın belirli bölgelerinde savaşlar yaşanıyor olabilir. Önemli olan buna dikkat çekip bitmesine yönelik adım atmaktır. Ya da dünyanın başka bölgelerine sıçramaması için çağrılar yapmaktır. İşte Ümit Uysal’ın yaptığı tam da budur. Bunu da insancıl buluyorum. Hatta bütün siyasilerin bu dili kullanması gerektiğine inanıyorum.
Yazımın girişinde Tongülüs’ün yazısının çok tartışıldığını ifade ettim. Yazıya olumlu, olumsuz birçok yorum geldi. Elbette herkes görüşünü söyleyecek. Herkes doğru bildiğini haykıracak. Ancak bunun hakarete varmaması gerekir. Maalesef bazı okurlar hakareti kendinde bir hak gördü ve ağzına geleni söyledi. Bunun hiçbir insanı yanı yoktur, olamaz. Ali Tongülüs ile aynı düşünmeyebilirsiniz. Dünyaya aynı pencereden bakmayabilirsiniz. Fakat karşılıklı olarak birbirinize saygı gösterme zorunluluğunuz var. Ali Tongülüs’ün yazısına hakaret ederek cevap verilmez.
Ali Tongülüs ile yıllara dayanan bir abi-kardeş hukukumuz var. Mesleğe başladığım 1995 yılında tanıdım kendisini. Ben mesleğe başlarken O emekli olmuştu. Ancak halen ilk günkü heyecanla, şevkle gazetecilik yapıyor. Antalya’da büyük bir okur kitlesine de sahip. Dolayısıyla böyle birine hakaret etmek yerine mantıklı cevap vermek gerekir diye düşünüyorum.