Yalnızlık paylaşılabilir, paylaşılmalıdır
Umut Özen
Yaşlılık günümüzde önemli bir sorun. Birçok ülkede yaşlı nüfus hızla artıyor. Ülkemiz genç bir nüfus yapısına sahip olsa da tıptaki ilerlemeler, ekonomik ve sosyal alandaki gelişmelere paralel olarak ileriki yıllarda ülkemizde de yaşlı nüfusun artacağını söylemek yanlış olmayacaktır. Tüm dünyada insan ömrü uzamakta ve 65 yaş ve üzeri nüfus artıyor. 2025 yılında dünyada yaşlı nüfusun 1.2 milyarı aşacağı, bu sayının yaklaşık 850 milyonunun düşük ve orta gelire sahip yaşlılar olacağı, 2050 yılına kadar dünya nüfusunun yüzde 22’sini yaşlıların oluşturması, genç ve yaşlı nüfusun birbirine eşit olması bekleniyormuş. Türkiye İstatistik Kurumu 2019 yılına ilişkin “İstatistiklerle Yaşlılar” çalışmasının sonuçlarına göre, ülkemizdeki 65 yaş ve üstündeki nüfusun 5 yılda yüzde 21.9 artarak, 7 milyon 550 bin 727 kişiye ulaştığını bildirdi. Toplumların ve ailelerin yapısında meydana gelen değişmeler yaşlı kişilerin ihtiyaçlarını ve sorunlarını arttırdı. Yapılması gereken nedir? Tüm dünya yaşlanıyor, ülkemizin de bu durumdan etkileneceği göz önüne alınmalıdır. Toplumdan, günlük hayattan kopma, kendine bakamama, muhtaç olma gibi sorunlar kişinin yaşlı olmasından değil toplumun ona bu olanakları sunmamasından ve yaşlıya bakış açısından kaynaklanmaktadır. Yani yaşlılığı sorun haline getiren toplumdur. Yaşlılık yalnızca kişiden kaynaklanan bir sorun değildir. Toplum bu kişilere hizmet üreterek onları da günlük yaşama katmak ve kaliteli bir yaşam sürmelerini sağlamakla yükümlüdür. Ek olarak, yaşlı kişiler de ailelerin bir üyesidir. Kimi durumlarda ailenin diğer üyeleri kadar risk altında olabilirler ya da aileler yaşlı bir bireyin varlığı nedeniyle ekonomik, sosyal ve duygusal açıdan sorunlar yaşayabilirler. Bu nedenle aile politikalarında yaşlılar için de önlemler olması gerekmektedir. Yalnızlık paylaşılabilir, paylaşılmalıdır.
Yorumlar