Emniyet Müdürü Ali Yılmaz güzel bir haber vermiş.
“Antalya’da trafik yaya odaklı olacak” diye.
Yılmaz bu haberi bana vermedi.
Ama birilerine vermiş.
Yılmaz Müdür ile bugüne kadar hiç karşı karşıya gelmedim. İkinci manadaki karşı karşıya gelme olayı için, “Allah göstermesin” demek gerekir de, birinci manadaki için sanırım, “Ya nasip” demek gerekiyor.
“Antalya’da trafik yaya odaklı olacak” başlığından kim ne manası çıkartır?
Ben, “Sürücüler yayalara öncelik tanıyıp, yol verecek. Geçiş üstünlükleri yayalardan yana kullanılacak” anlamı çıkarttım.
Tabi ki bu sonuca varmadan evvel, yaya odaklı olacak açıklamasını iki kez okuduktan sonra, koltuğuma şöyle bir yaslanıp, gözlerimi yumdum. Biran kendimi yaya olarak Antalya cadde ve sokaklarında yürürken hayal ettim. Yaya geçidine ayağımı attım, araç sürücüsü anında frene basıp, eliyle de, “Buyur işareti” yaparak bana yol verdi!.
Yazıyı yarım bırakıp çıktım sokağa.
Geldim ofise, yazıma devam ediyorum.
Trafiğin yoğun olduğu yol,kavşak veya her hangi bir yer aramama gerek yok ki..
Maşallah, Antalya cadde ve sokaklarında araç kaynıyor.
Sanki, benzin veya mazot bedava.
Tam dört kez yaya geçidinde yeşilde geçmeye çalıştım, sürücünün birisi, “Acelen ne be adam. Dur önce aracın geçmesini bekle” dercesine aracını üzerime sürdü, yol vermezsem beni ezecek diye korktum.
“Hani yaya odaklı trafik” diye buradan bas bas bağıracaktım ancak.,
Antalya Emniyet Müdürü açıklamasında, “Oldu” dememiş ki.
“Olacak” demiş.
Biz de kum balığı gibi atlamışız.
“Antalya’da trafik yaya odaklı olacak” diyenlere hak verdim vermesine de, o hak cadde ve sokaklara bir taşınabilse.
Değmeyin keyfimize gitsin.
Gider gitmesine de, dört yıl önce öz be öz Antalyalı bir ağabeyimiz oğluyla şehir içi trafiğinde yol verip-vermeme yüzünden bir trafik magandasıyla tartışır. O maganda ağabeyimiz ve oğlunu Falez kavşağına kadar takip eder. Kırmızı ışıkta durmayı fırsat bilip, aracından iner ve bıçağı rast gele defalarca sallar. Ağabeyimizin oğlu oracıkta ölür, kendisi ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılıp, uzun uğraşlar sonucu yaşama döndürülür.
Çok değil 1 yıl önce. Balıkçı Mevlüt büyük limandan balıklarını almış, şehir merkezine doğru gelir. Mevlüt’ün arabasındaki balıklar ve aracının da eski olmasından dolayı ışıkta biraz geç kalkış yapar. Sen misin bunu yapan. Arkasındaki maganda kornaya basar, ışıklarını selektör yapar. Mevlüt de ellerini iki yana açar, “Ne yapayım kardeşim ekmek teknesi çok yaşlı. Çabuk kalkamıyor” der yürür. Yürür de yürümesine bir sonraki ışıkta yakalayan maganda iner arabasından aşağıya, basar bıçağı Balıkçı Mevlüt’ün vücuduna.
Balıkçı Mevlüt yaşama zor da olsa tutunur.
Antalya’da trafik yaya odaklı olsun olmasına da, sanırım, “Bu hak bana verilmiş kardeşim” diyen insanlar, kendisini savunabilmesi için, zırhlı giysilere sahip olması gerekir.
Önce eğitim.
Eğitimsiz insanlar belinde bıçak ve silahla gezdikleri sürece, trafik isterse bilmem ne odaklı olursa olsun.
Lafla peynir gemisi yürümüyor.
Trend Haberler

Antalya’da EDS'lerin devreye gireceği tarih belli oldu

Manavgat Şelalesi’nde şaşırtan görüntü!

Antalya çalkalanıyor... Bu nasıl bir malvarlığı?

Antalyaspor’dan flaş hamle: Mathew Ryan’a resmi teklif

Lüks yaşam, rüşvet, uyuşturucu: Gökhan Böcek soruşturmasında şok tapeler

SON DAKİKA… Havalimanı’nda sıcak saatler: Oğul Böcek Antalya’ya döndü