“Falanca mahalle muhtarını ziyaret ettik. Mahalle halkı bu ziyaretimizi coşkuyla karşıladı.”
De.
Kendi basın servisinde çalışan işçinin elindeki fotoğraf makinesinin karşısına geç, objektiflere boy boy poz ver.,,
Servis et gazetelere.
Haber çıktığı gün de kas kas kasıl..
Yılda bir kez de olsa haber sal gazetecilere.
Belediye önünde toplan..
Bin son model otobüse.
Saatlerce mahalle mahalle gezdir o gazetecileri.
“Sol tarafınızdaki gecekonduları yıktık, yerlerine toplu konut alanları dikiyoruz. Yıkım sırasında vatandaştan tepki değil, destek aldık” safsataları yap, gazeteciler de notlarına tutsun.
Hazır elinde mikrofon varken, yürü..
Kim tutar seni?
“Görevde olduğumuz süreçte şu kadar metre asfalt döktük. Sağ tarafınızda gördüğünüz üzere yüzlerce metre kare modern kaldırımlar yaptık.”
De.
Asli görevlerini marifet yapmışsın gibi süsle püsle..
Biz medya mensupları da maden bulmuş gibi o açıklamaları gelip gazetelerimize yazalım, köşe yazılarımızla muhteremlere yağlar yakalım.
Al sana Belediye Başkanlığı..
Al sana gazetecilik.
Böyle başkanlara, bizim gibi gazeteci lazım değil de ya ne?
Oldum olası illet gibi gelmiştir bana yaz spor okulları ile ilgili hava basmak.
Geçenlerde gördüm.
Kepez Belediyesi katılım açısından kentin en fazla sporcusunun olduğu Yaz Okullarını açmış.
Sayı 3 bin kişi.
Çok değil 2 ay sonra Ülkemin tüm eğitim ve öğretim kurumlarıyla ilgili şikayetler baş gösterecek.
Neden?
“Bir sınıfta 50 öğrenci mi olur?.”
“Bir öğretmene düşen öğrenci sayısı 30’u geçer mi?.”
Diye..
Sararım ben..
Kepez Belediyesi’nin açtığı ve 3 bin minik sporcu adayının katıldığı yaz spor okullarında kaç tane eğitmen konumunda antrenör var ki?
100 tane çalıştırıcı varsa lafım olmaz.
Hatta 50 tanesine de..
Paki var mı?
50 olsa 60 öğrenci başına 1 antrenör düşer.
Hoş bu rakam bile dengesiz de.
Bas havanı!.
Önemli olan antrenör bulundurma sayısı değil ki!..
Katılım..
Ve önceki gün.
“Tekirova Belediyesi- GATAP Başkanı Yusuf Üras, rekor katılım ile bir seferde 3 bin kişiye iftar yemeği verdi.”
Son seçimi rakibinden sadece 40 oy fazla alıp, 1249 oyla kazanan Üras, 3 bin kişiye yemek veriyor.
Peki o 3 bin kişiye verilen yemekte kaç garson hizmet ettiriliyor?
Verilen yemeğin parasını Yusuf Üras cebinden mi karşılıyor ki?
Bırakın artık caka satmayı.
Seçime şunun şurasında 6-7 ay kaldı. Giderayak kalıcı eserler bırakın..
Çünkü; Her yiğidin geride bıraktığı tek şey, eseridir..