Uzun bir aradan sonra Süper Lig’de iki kardeş takımın mücadelesine tanık olmak, taraflı tarafsız herkes için oldukça anlamlıydı. Antalyaspor ve Kocaelispor’un yaklaşık 26 yıldır süregelen saha içi ve saha dışındaki dostluğu, tüm sporseverler tarafından takdirle karşılanmaktadır. Nitekim maç öncesinde ve sonrasında sergilenen güzel görüntüler, içimizi ısıttı diyebiliriz. Başta taraftarlar olmak üzere, birlik mesajı veren herkesi kutlarım.

Karşılaşmaya dönecek olursak; Antalyaspor, bu mücadelede de kötü gidişatına dur diyemedi. Sezon başından bu yana üzerinde durduğumuz konu aslında oldukça basit: Bu takımın asıl sorunu teknik direktör değil, tamamen oyuncu kalitesi ve profilidir.

Özellikle üçüncü bölgede çoğalamama sıkıntısının yanında, set oyunlarındaki geçiş üstünlüklerini bir türlü uygulayamamamız, aslında ne kadar vasat bir kadro yapısına sahip olduğumuzun bir göstergesiydi. Maç boyunca sadece tek bir isabetli şutun atılması ve gol beklentisi (xG) oranının yarım gol seviyesine dahi ulaşamaması, aslında sözün bittiği yerdi.

Toparlarsak:

Bir veya iki kişi değil, takım olarak maalesef içler acısı bir durumdayız. Devre arasında yapılacak en az beş takviyenin yanı sıra, bu oyuncu grubunun dilinden anlayacak bir antrenör gelmediği müddetçe işimiz oldukça zor. Doğru bir transfer politikası uygulamak, ligde kalma adına en kritik hamle olacaktır.