Geçtiğimiz günlerde yazdığımız bir yazı üzerine savcılık bilgimize gereksim duymuş. Gittik üzerimize düşeni yaptık.
İşte tam o günlere rastlamıştı, “Büyük buluşma.”
M.Baki Uçar, Av.Rıdvan Yıldız ve A.İhsan Sönmez ile kurduğumuz çilingir sofrası etrafında toplanmamız, bayağı bir konu haline gelmiş. Resmen olay yapmışlar.
“Orada saatlerce rakı yudumlayıp, balık mı yuvarladınız da, ne konuşup, nelere tanıklık ettiğini yazmıyorsun” diyen hayli çok oldu.
Biz Türk milleti olarak tez canlıyızdır.
Hoş ben de yapı itibariyle öyleyimdir ancak, gazeteciliğin özellikle son zamanlardaki en önemli yanı, sabır.
“Neden yazmıyorsun” diyenler hakikaten çok oldu.
Demek ki millet apartta bekliyor arkadaş. Bu bekleyiş meraktan mıdır, gerçekler ölünce mi konuşulacak mantığından mıdır anlayabilmiş değilim.
Telefon açıp, “Neden yazmıyorsun” diyenler arasında ihbarda bulunanlardan tutun da, yeni yeni iddialar ortaya atanlara kadar hepsi var.
Şaşmamak elde değil.
Millet ne kadar da çok şey biliyor ama, niçin susulur ki?
Örnek mi?
-“ Clup Otel Sera’nın, 1994 yılından bu güne, Muratpaşa Belediyesi’nde otel ile ilgili olması gereken dosya var mı yok mu sor.”
Neden sormayalım ki?
Ve soruyorum.
Muratpaşa Belediye yetkilileri.,
Başkan’a ayıp olur.,
Sayın başkan Süleyman Evcilmen. Ben elçiyim, dolayısıyla bana zeval olmaz. Ne diyor bu muhteremler? Belediyenizde olması gereken Clup Otel Sera ile ilgili dosyanın olmaması söz konusu mu? Ben sanmıyorum. Sanmadığım için de, lütfen elinizdeki dosyadan birkaç fotokopi gönderirseniz, o iddia sahibi yada sahiplerinin yüzüne zevkle çarpacam.
Bir başkası telefonda benimle resmen sanki geyik yapıyordu.
“Vedat’cım merhaba. Büyük buluşmanızı gazeteden okudum. O günden bu yana da aralıksız takip ediyorum. Ama yaprak bile kımıldatmıyorsun.”
Haydi ver klasik cevabı.
“Seni bilmem ama benim acelem yok kardeş” diyorum.,
“Dün gece öyle bir rüya görmüşüm ki, ABD’deyim. Hem de Florida’da. Bir ev almışım, keyif çatıyorum. Cennet mübarek, cennet” deyip telefonu kapatıyor.
Tövbe, tövbe. Gördüysen, gördün. Bana ne yahu..
Milletin ağzı torba değil ki büzesin!.
Bir örnek daha mı?
-“2007 yılında. Yani Kundu bölgesi Muratpaşa Belediyesi’nde olduğu tarihte Titanic Otel Genel iskan almış ancak, ferdi iskan almış mı almamış mı sor bakalım. Ne cevap gelecek?
Emriniz olur!..
Ve soruyorum.
Sayın Başkan Süleyman Evcilmen. Ben iskan, miskan olayından pek anlamam da, bu soruyu bana ileten muhterem ne demek istiyor? Belli ki Titanic Otel Genel İskanı almış ancak ferdi iskan olayına pek yanaşmamış. Sanırım soru bu yola çıkıyor. Siz daha iyi anlarsınız. Lütfen beni de aydınlatırsanız sevinirim.
Oldu mu?
Olduğu yere kadar.
Dedim ya, “Ben elçiyim ve bana zeval olmaz” diye. Sormasaydım kendimi resmen altında kalacakmışım gibi hissetmeye başladım da, ondan vurgulayarak sordum.
Millet yatıp, gece rüyasında gördüğünü gerçek sanıp, bize soru şeklinde hazırlayıp, bizim de takip etmemizi mi istiyor ne?
“Ne dersin? Kasırga ile birlikte bayağı hırpalanan, buna rağmen Büyükşehir’e kendisini hazırlayan, ne varki son Muratpaşa Belediyespor’daki yolsuzluk baskınıyla bir hayli irtifa kaybeden Başkan Evcilmen AKP’ye geçer de, AKP’den Muratpaşa adayı olur mu?”
Yuuuuuh..
Yok arkadaş.,
Beni baymaya başladı bu söylemler.
Gerisini getirmeyeceğim.
Eğer ki bu tür beklentiler olduğunu bilseydim, masalın alasını köşemde döktürürdüm de, bizim masal yada hikaye ile işimiz hiç olmadı ama efsanelere de meraklıyızdır hani.
Trend Haberler

Ali Yılmaz’ın tüm mal varlığına el konuldu

Meğer Narenciye’yi Karabulut almış!

Ali Yılmaz dahil 8 kişi cezaevine gönderildi

Antalya’nın köklü kuyumcusu sessizce kapandı: Gökhan Böcek yaktı ve kaçtı

Ali Yılmaz gözaltında

Yapay zeka terapi yerine geçemez: Empatiyi sadece taklit eder