2000'li yılların başından itibaren dünyanın çeşitli yerlerinden pek çok futbol takımı Antalya'yı kış aylarındaki kampları için tercih etmeye başladı. Bu dönemde Antalya'da düzenlenen Efes Cup turnuvaları da kentte kamp yapan takımlar için bir hazırlık turnuvası niteliğindeydi.

Antalya'nın konaklama sektöründe kendini daha çok geliştirmesi ve uygun iklim koşulları nedeniyle zamanla kentte kamp yapan takımların sayısı arttı. Ancak Antalya'da takımların maç yapabilecekleri stadyum sayısı az olduğu gibi takımların kaldıkları otelin tesisleri de ihtiyacı karşılayamıyordu. Antalya'daki bu anlamda en büyük tesis ise 1965 yılından bu yana hizmet veren Atatürk Stadyumu’ydu.

 

Emektar stat, 2011'de verilen çürük raporuyla devre dışı kalınca kente gelen takımların tesis sıkıntısı daha da belirgin bir hale gelmişti. Ayrıca Atatürk Stadyumu'nun kullanılamaz raporu alması o dönemde Süper Lig'de mücadele eden Antalyaspor'un da statsız kalmasına neden olmuştu. Antalyaspor maçlarını önce Mardan Stadyumu, sonra da Akdeniz Üniversitesi Stadyumu'nda oynamaya başladı.

 

Ta ki, yeni stadyumu yapılıncaya kadar…

Tabi yeni stat öyle kolay da yapılmadı...

Hatırlayacaksınız ne polemikler yaşanmıştı stat projesi gündeme getirildiğinde…

Bir çok şeyde olduğu gibi bunda da muhalefetin ‘istemezük’ tavrı devreye girmiş, polemikler haftalar hatta aylar boyu devam etmişti. Bu uzayan süreç yüzünden Antalya uluslararası bir organizasyonu elinden kaçırmıştı.

 

Neyse ki tüm engeller aşıldı ve turizm kentinin mutlak ihtiyacı olan 33 bin kişilik stadyum yapıldı ve 26 Ekim 2015 tarihinde Antalyaspor-Beşiktaş maçıyla da resmi açılışı gerçekleştirildi.

 

İşte Antalya’nın spor alanında miladı da bu tarih oldu.

Bakın o günden bugüne, yani yaklaşık 6 ay içerisinde neler oldu.

 

26 Ekim 2015’te Beşiktaş maçıyla hizmete giren Antalya Arena, 24 Mart’ta ilk kez bir milli maça, Türkiye ile İsveç milli takımları arasında oynanan hazırlık maçına ev sahipliği yaptı. Antalyalı sporseverler ilk kez millileri yakından görme fırsatı buldu.  Milli takımımız, 29 Mayıs Pazar günü de yine Antalya’nın yeni futbol mabedinde bu kez Karadağ ile karşı karşıya gelecek…

 

Geride bıraktığımız 26 Mayıs Perşembe akşamı ise Antalya Arena Ziraat Türkiye Kupası finali sayesinde muhteşem bir futbol şölenine sahne oldu. Hepsi bu da değil. 16 Temmuz’da da dünya çapında ilgi görecek bir organizasyon yine burada, Antalya Arena’da yapılacak. Antalyaspor'un dünyaca ünlü Kamerunlu golcüsü Samuel Eto'o'nun adını taşıyan vakfın 10'uncu yıl kutlaması kapsamında adeta bir yıldızlar geçidi yaşanacak. Messi, Neymar, Suarez, Maradona, Hazard, Iniesta, Demba Ba, Drogba ve Arda Turan'dan oluşacak dünya karması ile Türkiye karması, 16 Temmuz’da Antalya Arena'da maç yapacak.

 

Galatasaray-Fenerbahçe arasındaki kupa finalini izlerken hep bunlar geçti aklımdan. O haftalar, aylar süren polemikleri, sivil toplum örgütlerinin eylemlerini, “22 kişi top peşinde koşacak diye bu stat yapılamaz” diyenleri filan hatırladım. Final maçına ben gidemedim, evde izledim ama maçı stadyumda izleyenler arasında o çok şiddetli eleştirileri yöneltenlerin de olduğu aklıma geldi, tebessüm ettim…

Onların da aklına gelmiş midir acaba diye düşündüm…

Sadece 6 ay içerisinde 2 milli maç, bir kupa finaline ev sahipliği yapan, temmuz ayında dünya çapında yıldızları görüş mesafemize kadar getirecek olan Antalya Arena’nın turizm kentine katkılarını görebildiler mi acaba diye merak ediyorum…

 

Sevgiyle kalın…