Antalyaspor’un bu sezon yaşadıkları tek kelimeyle filmlere konu olabilecek cinsten.

Bir yıl önce ligi 5’inci bitiren kırmızı beyazlı takımın iştahı kabardı, camiada ‘şampiyonluk’ söylemleri dillendirilmeye başlandı.

Dönemin başkanı Ali Şafak Öztürk, yüksek rakamlar vererek yıldız oyuncular transfer etti.

Nasri ve Menez başta olmak üzere birçok yıldız oyuncu transfer edildi, ihtişamlı imza törenleri düzenlendi.

Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı.

Alınan yıldız oyuncular bekleneni veremedi ve Antalyaspor hızla kan kaybetmeye başladı.

İşler kötü gidince başkan Ali Şafak Öztürk adeta kaçarcasına istifa kararı aldı.

Ardından teknik direktör Leonardo ile yollar ayrıldı.

Günlerce başkan arandı, ama kimse elini taşın altına koymadı.

Her zamanki gibi devreye Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel girdi ve yoğun çabalar sonucu Antalyasporluların yabancı olmadığı Cihan Bulut’u ikna etti.

Genel kurul yapıldı ve Bulut Antalyaspor’a ikinci kez başkan oldu.

Tabi kendisini çok zor bir dönem bekliyordu.

Önce Menez ve Nasri gibi oyuncularla anlaşarak yolları ayırdı ve Antalyaspor’u büyük bir maddi sıkıntıdan kurtardı. Bu gelişmeler olurken kaptan Samuel Eto’o gemiyi ilk terk eden oldu, Konyaspor ile el sıkıştı.

Yaşanan bu karışıklık sonrası herkes Antalyaspor’u küme düşecek takımların başında göstermeye başladı.

Ekonomik sıkıtılar da baş gösterince kimse Antalyaspor’a şans tanımadı.

Ancak başta Antalyaspor taraftarı olmak üzere, yönetim, teknik heyet, futbolcular ve basın ‘küme düşme’ söylemlerine kulak tıkadı. İşlerine baktılar ve savaşmayı seçtiler. Aylarca süren savaş önceki gün Ankara’da sonuçlandı. Savaşı Antalyaspor kazandı ve Süper Lig’de kalmayı başardı.

Evet, yukarıda da sözünü ettiğim gibi savaşın kazanılmasında Antalyaspor’a gönül vermişlerin payı büyük. Ancak en büyük pay bana göre taraftarındır. Bir an olsun karamsarlığa kapılmadan, yağmur çamur demeden her deplasmana koşan bir avuç inanmış yürek Antalyaspor’a zaferi getirdi. Her yenilgi sonrası daha çok kenetlenen, Antalya Arena Stadı’nı her fırsatta doldurmaya çalışan kırmızı beyazlı taraftarlar, büyük bir başarıya imza attı. Dolayısıyla bir kez daha vurgulamakta yarar görüyorum. Bu başarının baş aktörü Antalyalı futbolseverlerdir. Tarih onları bu başarılarıyla kaydedecek.