Antalya Gazeteciler Cemiyeti’nin önderliğinde hazırlanan ve Nürnberg Gazeteciler Cemiyeti, Akdeniz Üniversitesi, Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü ve Antalya Valiliği iştiraki ile hazırlanan AB Sivil Toplum Diyaloğu “Medya Köprüsü Projesi” kapsamında çalışma programımızın 4. gününde Almanya’nın Münih kentini ziyaret ettik.
Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mevlüt Yeni, Burdur Gazeteciler Cemiyeti Başkan Vekili Adnan Taraşlı, Antalya Emniyet Müdür Vekili ve 1. Sınıf Emniyet Müdürü İsa Yılmaz, Basın İlan Kurumu Antalya İl Müdürü Nedim Engin, Basın Yayın ve Enformasyon İl Müdürü Esen Diler, Alanya Gazeteciler Cemiyeti Başkan Vekili Gaye Coşkun ve yaklaşık 20 kişilik gazeteciyle Münih sokaklarındayız.
Münih’te bizi yağmur karşıladı, Nürnbergden daha kalabalık, caddeler insan seli, 72 millet burada. Tarih her köşe başından fışkırıyor.
Bavarya Parlamentosunu ziyaret edip Bavyera İçişleri Bakanı Joachim Herrmann’ın verdiği yemeğe katıldık. Yemeğin ardından İlk Türk asıllı Sosyal Demokrat Partisi’nden Parlamento Üyesi Arif Taşdelen ile bir görüşme gerçekleştirdik.
Orta Frankonya Emniyet Genel Müdürü Johann Rast’ın da bulunduğu yemekte Bavyera İçişleri Bakanı Joachim Herrman açılış konuşmasında Nürnberg Heyeti’ni ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu ve Antalya ile Nürnberg arasındaki basın mensupları ile emniyet mensupları arasındaki ilişkilerin bu denli canlı olmasının kendisini çok sevindirdiğini ifade etti.
Sosyal Demokrat Partisi’nden Bavarya Parlamento Üyesi olan Arif Taşdelen de şu ifadeleri kullandı; ”Hepiniz Bavarya Parlamentosu’na gelerek bana şeref verdiniz. Almanya’ya öyle bir zamanda gelmiştik ki burada Türk olarak sadece tır şoförlerini görebiliyorduk. O nedenle Türkiye’den Türk misafirim geldiği zaman çok mutlu oluyorum. Sizler de çok özel misafirlersiniz. Nürnberg’te 8 yıl meclis üyeliği yaptığım için Nürnberg ve Antalya’yı çok iyi bilirim. İki kenti de çok severim. Aday olduğum bölge sosyal demokratlar için çok zor bir bölgeydi, oy oranlarımız çok kötüydü. Bavyera eski içişleri bakanının seçim bölgesiydi. Parti ve meclis grubu başkanım belediye meclis grup başkanım orada aday oldu. O ve yedi sülalesi orada doğup büyümesine rağmen kendi seçim bölgesinde seçilemedi.
Ben o seçim bölgesinde oturmadığım ve Nürnberg’in doğusunda bir Türk olmama rağmen partim normalde birinci 14 bin oy ve ikinci 4 bin oy alırken son seçimde 20 binin üzerinde birinci, 8 bin 500 üzerinde de ikinci oy aldı. Ben de Sosyal Demokratların en başarılı olduğu yerde listede en son sıradayken ikinci sıraya yükseldim. Yani büyük bir sürpriz oldu çünkü Almanların yabancıları kabullenemez ve onları seçmez düşüncesindeydik hatta partilerimiz milletvekilliği adaylıklarında Türkleri ve yabancıları seçmemeye özen gösteriyordu. Türkler ve yabancılar belediye meclislerinde aday gösteriliyordu fakat çok nadiren gösteriliyordu.
Örneğin Nürnberg’te 2 ya da 3 meclis üyemiz var. Büyükşehirler 1-2 tane küçük şehirlerde ise hiç yok. Bavyera’nın yüzde 20’sinden fazlası yabancı kökenli vatandaşlar olmasına rağmen yabancı kökenli siyasetçilerin oranı yüzde 5’i geçmez. Son seçimde partiler de gördü ki milletvekili adayı olarak Türk veya yabancı kökenli bir vatandaş aday gösterilebilir” dedi.
Bavarya Eyaleti notlarımıza bir başka yazımızda devam edelim..
