Bir dostum aradı. Yılların hatırına söylediklerine dikkat edeceğim. Bana özetle “Murat kardeşim sık sık Büyükşehir Belediyesi’ni yazıyorsun. Biliyorum yazdıklarının çok önemli kısmı da doğru. Ancak hiçbir suçu, günahı olmayan insanları da huzursuz ettiğini bilmeni isterim. Haberin olsun” dedi.
Amacım hiçbir zaman kimseyi huzursuz etmek değil. Hele suçu, günahı olmayan, evine ekmek götürmek dışında derdi olmayanları asla değil.
Ben işimi yapıyorum. Bana ulaşan bilgileri köşeme taşıyorum. Taşırken, çok dikkat ediyorum. Yazıların sert olması, dikkat etmediğim anlamına gelmez. O yazıları dikkatle okuyan herkes, aslında çok sağduyulu olduğunu anlar.
Daha önce de Büyükşehir Belediyesi’nin dürüst çalışanlarına seslenmiştim. İşini yapanın başı, hiçbir zaman ağrımaz. Daha doğrusu işini yaparken biraz akıllı olan, neye imza atıp, neye atmaması gerektiğini bilenin başına bir dert gelmez. Dikkat etsinler. Birilerinin kirli planları varsa, kendi sırtlarından o planları hayata geçirmelerine müsaade etmesinler. Attıkları imzalar konusunda çok dikkatli olsunlar.
Bunu yaptıktan sonra, huzursuz olmaları için hiçbir neden yok.
Ama amacı pislik olanlar, artık geçmişle bugünü unutturmalarının mümkün olmadığını, bir gün hesap sorulacağını iyi bilsinler. En azından benim bundan hiçbir şekilde şüphem yoktur. Bu kişiler istedikleri kadar da huzursuz olsunlar. Bundan banane?
Büyükşehir’de kirli işlerin hedefi bellidir. Sağır sultan bile duymuştur.
İki ayrı çete var. Bunun bir tanesi Üniversite’den gelen ekip içerisinden üç-dört kişidir. Diğeri de, Akaydın seçildikten hemen sonra Ankara’da oluşturulan ekiptir. Bir şekilde Akaydın ikna edilip, bunlar iki yıldır Antalya’da borusunu öttürmektedir. Antalyalı bazı işadamları ile birlikte yemedikleri nane kalmamıştır.
Defalarca yazdım. Bir daha yazıyorum.
Beni ve arkadaşlarımı susturmaya hiç birinin gücü yetmez, yetmeyecektir. Her ne şekilde olursa olsun bizi susturabileceğini düşünen varsa, elinden geleni ardına koymasın. Tabiri caizse, “maçası sıkan” buyursun.
Ama benim ve arkadaşlarımın çizdiği yol, dürüst, namuslu, işini yapan insanları da hiçbir şekilde huzursuz etmesin.
Yeri gelmişken, bir kez daha üzerinde durmak istediğim bir mesele var.
Hedefimiz asla CHP olmamıştır. Bizim yazıp, çizdiklerimizin Akaydın’ın “CHP kimliği” ile hiçbir ilgisi yoktur. Ancak maalesef fatura CHP’ye çıkmaktadır. Bunun için de bizim yapabileceğimiz bir şey yoktur. Bunu düşünmesi gereken biz değil, bizzat CHP’dir.
Hedefimiz, bu kentin kalan üç yılda, Akaydın’ın geçmiş iki yılı gibi yönetilmemesine katkıda bulunabilmektir. Biz işimizi yapar, uyarılarımızı sıralırız. Gerisi bizimle ilgili değildir.
Son bir not.
Bizim aslında Akaydın’a yaptığımız iyilikleri, eşi Günseli hanım bile yapmamıştır. Bir düşünsün bakalım. İki yıldır uyarılarımız olmasa, bu uyarılar sonucu alınan tedbirler olmasa, bugün nerede olurdu? Ne halde olurdu? En azından kendisine karşı samimi bir insansa, şöyle beş dakika düşünsün.
Trend Haberler

Ali Yılmaz gözaltında

Okulu, Kunduz’da rövanşı kaybetti

Ali Yılmaz’ın tüm mal varlığına el konuldu

Antalyaspor, eski oyuncusu Dario Saric’i yeniden kadrosuna kattı

Deniz Servan Narin öldü mü? Arkadaşları ve yakınlarından haber geldi!

Antalya’da belediyeye yönelik 4'üncü dalga 'rüşvet' operasyonu: 17 gözaltı