“Milletvekili adayı” olabilmek için yarışan “aday”lar ilginç görüntüler sergiliyor..

Aday olabilmek için;

- Bazıları, partisine verdiği hizmete güveniyor..

- Bazıları, partide sözü geçen yöneticilere güveniyor..

- Bazıları, parti yöneticilerine sözü geçenlere güveniyor..

- Bazıları, kimliğine-hizmetine güveniyor..

- Bazıları, parasına güveniyor..

- Bazıları da “nefret”ine güveniyor..

- Bazıları ise, gazetecileri “bültenlerle” bıktırıyor..

Söyledikleri, yaptıkları ya da yapacakları bir “haber değeri” taşır mı, onu hiç düşünmüyor..

Yanlarına aldıkları “danışman”ların, medyayı canlarının istediği gibi kullanabileceklerini zannediyor..

Ve hemen hepsi de, “parti genel başkanları ne diyorsa” onu söylüyor, o yolda ilerliyor, o yönde haber yaptırıyor..

Yani..

Tam bir “Türk tipi siyasetçi” portresi sergiliyor..

- Vatandaşın derdi nedir, araştırmıyor..

- Vatandaş ne gibi hizmetler bekliyor, öğrenmiyor..

- Vatandaşın öncelikleri nedir, bilmiyor..

- Vatandaşın artık “kavga-kışkırtma-nefret” gibi şeylerden bıktığının farkında bile değil..

- Adeta “kopya kağıdı koymuş gibi” muhalefetteki bütün parti aday adayları, tıpkı genel başkanları gibi iktidara kin ve nefretle saldırıyor..

- İktidar partisi aday adayları da, tıpkı genel başkanları gibi, muhalefeti “muhatap” bile almıyor..

“Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” tavrındalar..

Kendini bilen var, bilmeyen var..

İşte, 7 Haziran’da yapılacak genel seçimlere hazırlanan ve “aday” olabilmek için kıyasıya yarışan aday adaylarının manzarası bu..

- Yine halktan kopuk..

- Yine halkın önceliklerinden bihaber..

- Yine halka, “sorgulama-git oyunu ver ” tavrı..

Hele içlerinden bazıları var ki, ne diyeceğimi bilemiyorum..

1- “Para”ya güvenenler var..

Bazıları, önseçime girecek ya, “hediyelerle” üyeleri kapı kapı dolaşıp, “oy” istiyor..

Bazıları zenginliğinin verdiği imkanları “abartılı” bir şekilde kullanıp dikkat çekmeyle çalışıyor..

Bazıları Ankara’ya kadar gidiyor, “paranın ucunu” gösterip “beni unutmayın” diyor ve umutlu bir bekleyişe giriyor..

2- “Nefret”iyle prim kazanmaya çalışanlar var..

Örneğin; bazıları (binlerce yıldır insanların vahşi-cinai-yok edici özelliğini bilmiyormuş gibi yapıyor) adi bir cinayeti bile “iktidar yaptırıyor” algısı yaratmaya çalışıyor..

Bazıları, yapılan hizmetleri ve hizmet edenleri “itibarsızlaştırmak” için demediğini bırakmıyor..

Bazıları, terör örgütünün bittiğinin farkında bile değil, “Kandil’e bayrak dikmekten, PKK’nın kökünü kazımaktan” söz edip, oy avcılığı yapıyor..

3- Kuyu kazmaktan hoşlananlar var..

Bu tipler “aynı partiden”..

14 kişiden biri olabilmek için, kendisini ön plana çıkaracak tavırlar sergiliyor..

Örneğin; geçmişte çıkan söylentilerle sosyal medya üzerinden rakiplerine vuruyor-vurduruyor..

Bu manzara, 7 Nisan’a kadar böyle sürüp gidecek..

Kimi zaman renkli, kimi zaman soluk..

Zaman zaman gergin, zaman zaman komik..

Ve asıl mücadele, listeler belirlendikten sonra başlayacak..

“Saldırılar, entrikalar, kasetler, suçlamalar, yalanlar-dolanlar..”

Her şeye hazırlıklı olmak lazım..

Tek arzum, “kan dökülmeyen bir seçim” olsun..

Aday adayları da, adaylar da biraz daha “akılcı” olsun..