Hemşehrim memleket nere sorusu bazıları için muhabbetin başlangıcıdır. O kadar içselleştirmişizdir ki usta Barış Manço’nun “Hemşehrim Memleket Nire” şarkısına eşlik etmeyenimiz olmamıştır.
“Memleketim doğduğum yerdir” diyenleri tanıdım.
Bunlar atalarının topraklarından kopamayanlardır. Onu terketmeyi ölüme eşdeğer kabul ederler, duygusaldırlar… Hicret etseler dahi memleketi yüreklerinde taşırlar. Bu kitlenin evlad ü ıyal’i memleketi hiç görmese de kuşaktan kuşağa memleketlerini zikreder ve övünürler.
“Doyduğum yer” diyenleri tanıdım. Bazıları ise evliliğini, çocuklarının doğduğu yeri memleket kabul ederler. Bunların içerisinde en özel bulduklarım atalarını ebediyete uğurladıkları toprağı memleket kabul edenlerdir.
Bir de hedefi olanların, yarınlara söyleyecek sözü olanların, ülküsü olanların memleketi vardır. Onlar TURAN için yaşayıp can verenlerdir. Onların bildiği aziz millet, kutlu devlettir. Hepsinin ortak son sözü “vatan sağ olsun” olmuştur.
İster doğduğunuz, doyduğunuz memleketinizi söyleyin isterseniz KIZIL ELMA’yı ifade ve işaret edin hayatınıza ve yaşadığınız şehre katma değer katın, farkındalık oluşturun. Bir ülkü uğruna program ve projeler gerçekleştirirken insan merkezli hareket edin. Hatırlayın iyiliğin karşılığı yalnızca İYİLİKTİR.
Teşekkürler…
1993 yılında geldiğimiz şehri Antalya’da yeni bir dönemi 11 Haziran 2025 Çarşamba yaşadık. Atam, babam Sabri Gültekin’i Çıplaklı / Döşemealtı’na sırladık. 42 günlük hastane sürecimizde ziyaretimize gelen, son görevimizde atamı benimle beraber ebediyete uğurlayan ve taziyeleri ile yasımıza ortak olanlarla dünyada gardaş olduk. Sevenlerimize şükranlarımla, VAROLUNUZ…