Diyanet İşleri Başkanlığı özellikle son 10 yıldır skandal olarak nitelendirilebilecek birçok fetva verdi. Bunların hemen hepsinde de kamuoyundan yükselen tepkiler karşısında geri adım attı. Diyanet’te artık bu bir gelenek haline geldi…

Malum birkaç gün önce Diyanet’in resmi sitesinde, bulûğ yaşının alt sınırı kızlarda 9, erkeklerde 12 olarak belirtilmiş, kızların 9 yaşında gebe kalabilecekleri, erkeklerin de 12 yaşına girdiklerinde baba olabilecekleri ifade edilmişti. Bunun ortaya çıkmasının ardından kamuoyunda Diyanet'e yönelik büyük tepkiler oluşmuş, sosyal medyada 'Diyanet kapatılsın' kampanyaları başlatılmıştı…

Önceki gün skandal fetvanın sorumlusu Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu’nu başındaki isim olan Ekrem Keleş, basının önüne çıkarak, “Kızlar 9, erkekler 12 yaşında buluğ çağına girer,  buluğ çağına giren kişiler evlenebilir” tanımları çarpıtılmıştır” dedi. “Bu insanlıkla ahlakla bağdaşmaz. Diyanet’in görüşü, bir kız 17, erkek 18 yaşından önce evlenmemeli. Kimse çocuğunu 9-10-15 yaşlarında evlendirmemeli. Bu İslam’a aykırıdır” diye haykırdı…

Bu feci durumu kurtarmak adına daha birçok şey daha söyledi.

Peki kamuoyunu tatmin etti mi bu açıklamalar, asla…

Hatırlayın, 2016’da yine Diyanet’in resmi sitesinde,  “Bir babanın öz kızına duyduğu şehvet, karısıyla olan nikâhını düşürür mü?” sorusuna Diyanetin fetva birimi, cevapsız bırakmak ya da soranla ilgili suç duyurusunda bulunmak yerine, soruyu dini açıdan yanıtlamış ve “Babanın şehvetle kızını öpmesi ya da şehvetle ona sarılmasının nikâha bir etkisi yoktur. Babanın kızını kalın elbiselerden tutarak ya da vücuduna bakıp düşünerek, şehvet duyması, bu tür bir haramlık oluşturmaz. Ayrıca kızın, 9 yaşından büyük olması gerekir” gibi toplumda büyük infial uyandıran bir cevap vermişlerdi…

Yine yoğun tepkiler olmuş, Diyanet önce fetvayı internet sitesinden kaldırmış ardından da siteyi tamamen kapatmıştı.

Çok değil, birkaç gün önce geride bıraktığımız 2017’nin son ayında ise Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, gelen bir soruya cevap olarak, erkeğin ‘Telefon, faks, mektup, mesaj ve internetle de eşinden boşanabileceğini’ açıklamıştı…

Skandal üzerine skandala imza atan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yine geride bıraktığımız 2017 yılında ortaya çıkan bir başka skandalı ise ihtiyaç fazlası parasını faize yatırmış olmasıydı. Bizzat Sayıştay raporlarıyla tespit edilen bu durum da kamuoyundan büyük tepkiler almıştı.

Daha bir çok absürt konuyla gündeme gelen Diyanet, her seferinde kendini ‘yanlış anlaşıldı, yanlış yorumlandı’ diye savundu. Ancak bu açıklamaları kimseyi tatmin etmedi. Bugün Türkiye’nin en tartışılır kurumu hiç şüphe yok ki Diyanet İşleri Başkanlığı’dır. Başkanı ve büyük çoğunluğu akademisyenlerden oluşan Din İşleri Yüksek Kurulu büyük vebal altındadır.  Yanlış anlaşılmalara sebebiyet verecek türden fetvalar ve açıklamalarla İslam’a büyük zarar veren bu kişilere göz yumanlar da en az onlar kadar vebal altındadır.

Bu da böyle biline…