Dünkü yazımda ‘Budak Elvan’a ne soracak?’ diye sormuştum.

Yazıda özetle nazik, kibar, mütevazi bir kimliğe sahip olan CHP Antalya Milletvekili Adayı Çetin Osman Budak’ın AK Parti Antalya Milletvekili Adayı Lütfi Elvan için ‘Biri’ diye söz etmesinin yanlışlığını vurgulamıştım. Yazıyı da “Sahi daha dün siyasete giren Budak Elvan’a ne soracak?” diyerek bitirmiştim.

Budak’ın basın danışmanı Can Yücel dün beni aradı. Önce Budak’ın selamlarını iletti, sonra da Elvan’dan ‘Biri’ diye söz etmediğini ifade etti. ‘Ne soracak’ soruma da yanıt niteliğinde bir açıklama yolladı. Açıklamanın noktasına virgülüne dokunmadan yayımlıyorum.

İşte o açıklama: “Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı ve AKP Antalya Milletvekili Adayı Sayın Lütfi Elvan, bir yanlış anlamadan kaynaklanan alınganlıkla yapmış olduğu basın açıklamasında adımı anarak, hizmetlerini en iyi bilenlerden olduğumu ve plan ve projelerimizi duymak ve tartışmak istediklerini belirtmiştir. CHP Milletvekili adayları olarak polemiğe girmemek ve siyasi nezaketten taviz vermemek hususunda ilke kararımız bulunmaktadır ve şahsen bu ilkeye her zaman azami ölçüde dikkat eden bir insanım. Bu vesileyle Sayın Elvan ile tam bir siyasi nezaket içerisinde bir televizyon programında bir araya gelerek Antalya'nın ulaştırma sorunları ve bizim projelerimiz hakkında bilgi vermeye hazır olduğumu belirtmek isterim.

Elbette Sayın Elvan Antalya'nın ulaştırma sorunlarından şahsen sorumlu değildir, Bakanlık süresi yeni ve kısa olmuştur. Bununla beraber gerek bürokrat, gerekse milletvekili ve bakan sıfatlarıyla 13 yıllık ulaştırma politikalarında belirli bir sorumluluğu bulunmaktadır.

Birkaç veri ve örnekle Antalya'nın ulaştırma ile ilgili durumunu da bu vesileyle ortaya koymak isterim. Batı Akdeniz bölgesi bölünmüş yol uzunluğunda 26 bölge arasında 17. sıradadır. Bölgemiz, Türkiye'de hiçbir otoyol bağlantısı olmayan 14 bölgeden birisidir. Bölgemiz nüfusa göre trafik kazası sayısında birinci sıradadır. Antalya ise otoyol bağlantısı olmayan tek büyük il olup, erişilebilirlik endeksinde de 16. sıradadır. Isparta karayolu, Türkiye'de bölünmüş yol olmayan iki şehirlerarası yoldan birisidir. Türkiye turizminde önemli bir yeri olan Antalya-Alanya karayolu kent içi yola dönmüştür, alternatif yolun projesi vardır, ama başlanmamıştır. Turizm ve tarım zenginliğine rağmen Batı Antalya bölgesi duble yol fakiridir. Türkiye'de en küçük illere havalimanı yapılırken Gazipaşa, havalimanı genişletme projesini, Batı Antalya ise yeni havalimanı projesini beklemektedir. Antalya çevreyolu bakımından büyük iller arasında en kötü durumdaki ildir. Çevreyollarına kamulaştırma ödeneği sağlanmaması nedeniyle bu projeler gecikmiş ve tarım arazilerimizden vazgeçilmiştir. Oysa Antalya'nın hazine arazileri satışından ve 2B arazileri satışından elde edilen gelirin bir kısmıyla bütün bu ödenekler sağlanabilirdi. Diğer taraftan Akseki-Konya güzergahında 8 kilometrelik bir kısım yıllardır yapılmamıştır. Manavgat-Konya güzergahı bozuk bir yoldur. Antalya'nın turizm açısından değer taşıyan Saklıkent, Hisarçandır gibi yolları içler acısı durumdadır. Deniz ulaşımında Antalya limanının yetersizliği, kruvaziyer rıhtım sorunu yıllardır konuştuğumuz bir konudur. 12.5 milyon yabancı, 2 milyondan fazla yerli turistin geldiği, Antalya dışından ve yurtdışından yarım milyona yakın kişinin 2. konuta sahip olduğu Antalya, raylı sistemde de üç büyük il dışında Bursa, Eskişehir, Konya gibi illerimizin de gerisinde kalmıştır.

Sayın Elvan'ın bir ziyaretinde 2017'de hızlı trenin Antalya'ya geleceği biçimindeki beyanı basınımızda yer almıştır. Bu da bizde önceki Bakanımız Sayın Binali Yıldırım'ın 2023'den önce hızlı trenin gelemeyeceği yanıtı ve bu projenin neden 2012 yılında EXPO ile birlikte hızlandırılmadığı konularında soru işaretleri yaratmıştır. Proje her şeyden önce acil sorunların çözümü demektir. Dolayısıyla bizim öncelikli projelerimizin başında bu sorunların çözümü gelmektedir. Bütün bu konularda detaylı bilgi vermek ve ayrıca turizm, tarım, sanayi sorunlarını ve projelerini konuşmak üzere Sayın Elvan ile birlikte bir televizyon programı yapmamızın her bakımdan yararlı olacağına inanıyor, bu vesileyle davetimi yineliyorum.”