Biz CHP’ye Mustafa Akaydın, Devrim Kök ve Ercan Erkan gibilerin “zarar verdiğini” söylerken, meğer “daha beterleri” de varmış..
CHP’nin Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil, “Kemal”in yardımcısı ve akıl hocası Adnan Keskin, Yakup Akkaya önceki gün Antalya’ya geldiler..
Antalya’da “Büyükşehir’i kaybetmek” ve Akaydın’ın yaktırdığı evrakların yarattığı ortamın parti aleyhine dönmesi çok ağırlarına gitmiş olmalı ki..
CHP’nin “ağır topları” apar-topar gelip soluğu adliyede aldılar..
Ve “görünüşte” iki şey yaptılar..
BİR.. Seçimlerin yeniden yapılmasını istediler..
İKİ.. Yakılan evrakların CHP’ye olumsuz yansımasını önlemek için “yakılmasını önleyeni-kamu çıkarını kollayanı” suçladılar..
Bunları görünce..
Ankara’dan gelenlerin, “Antalya’dakilerin kılavuzu” olduklarını görmemek için kör olmak lazım..
Demek ki..
Akaydın’ın da, Kök’ün de, Erkan’ın da partililerine ve kamuoyuna karşı “böyle fütursuzca davranmalarının nedeni” CHP’yi Kılıçdaroğlu, Keskin, Tamaylıgil gibi “parti tabanını hiçe sayan” kişilerin yönetiyor olmasıymış..
…
Adnan Keskin diyor ki; “Antalya’da seçimler yenilenmelidir”..
Niye?
Efendim, Antalya’da hukuk, siyasi etik ve ahlak adına utanç verici olaylar yaşanmış..
Ve CHP’ye ait 54 bin oy geçersiz sayılmış..
6-7 bin oyları da başka partilere yazılmış..
Dikkat edin “mış” diyorum..
Çünkü bu iddialar sadece “seçimi kaybeden CHP’lilerin ifadeleri”ne dayanıyor..
Belge yok..
Amaç, “seçim başarısızlıklarını” bu tür iddialarla örtmeye çalışıp Ak Parti’yi karalamak ve “paçayı kurtarmak”..
Yani, milleti “aldatmak”..
Ama..
CHP’liler bunu yemiyor artık..
Dünkü yazımdan sonra CHP’lilerden gelen tepkiler bunu gösteriyor..
Antalya il-ilçe teşkilatlarına da CHP genel merkezine de “gereken dersi vereceklerini” söylüyorlar..
Bu uyarıyı kimse göz ardı etmesin bence..
…
Dönelim yine Adnan Keskin’in sözlerine..
“İktidar partisi, CHP’nin seçime yaptığı itirazlarından korkmuş, bunun üzerine gidip belediyeyi basmış..”
Bunun adı da “eşkıyalık”mış..
Bak bak bak..
Kendi adamının devlete ait “resmi evrakları” yakmasına-yok etmesine bir şey demiyor, buna engel olmaya çalışanları “eşkıyalık”la suçluyor..
Yahu insan biraz utanır be..
Adam Başkan seçilmiş..
Devlette “devamlılık” esas ise, Antalya’ya hizmet edecek ise her türlü bilgi ve belgeye ihtiyacı var..
Belediye’ye ait evrakların yok edilmesine göz mü yumsaydı?
Bunları söylerken insanın biraz yüzü kızarır be..
Ben bir tek Akaydın ve Kök’ün yüzleri kızarmaz diye biliyordum, meğer yüzü kızarmayanların ağababası Ankara’daymış..
…
Taaa Ankara’lardan gelmişsin..
Senin başkanın, “seçimi kaybetme telaşıyla ve kirli işleri ortaya çıkmasın diye” bir gün önce Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiş bir “evrak yakma” olayının kahramanı olmuş..
Bu olay bütün Türkiye’nin gündemine oturmuş..
“CHP’li bir başkanın ayıbı” olarak dilden dile dolaşıyor..
Üstelik partiye de büyük zarar veriyor..
Sen bununla ilgili, “kamunun hakkını korumak” adına bir kelime etme..
Git evrak yakan Akaydın’ı koru, kamunun hakkını korumaya çalışan Menderes Türel ve arkadaşlarını “eşkıyalık” yapmakla suçla..
Olacak şey değil..
…
Bence CHP’nin bu tür kişilerden temizlenmesi lazım..
Bence CHP’ye gönül verenlerin bu tür kişilere dersini vermesi lazım..
Bence parti tabanının bunları teşkilatlardan sürüp dışarı atması lazım..
Atatürk’ün partisinin bu ülkeye hizmet etmesini, bu partiyi de İstanbul Barosu eski başkanı Metin Feyzioğlu gibi “adam gibi adam”ların yönetmesini isteyen CHP’lilerin yapması gereken şudur:
“Kılıçdaroğlu, Keskin, Tamaylıgil, Akkaya, Akaydın, Kök, Erkan ve bu gibilerin aday ya da yönetici olduğu hiçbir seçime katılmayarak, gitmelerini sağlamak..”
İşte o zaman CHP, “iktidar ya da iktidar alternatifi bir parti” olarak tercih edilebilir bir noktaya gelir..
…
Başarısız olan özeleştiri yapar, hatasını ortaya koyar, bunu telafi etmeye çalışır..
Başkalarını suçlayarak başarısızlığını örtemeye çalışmak, “önce kendini sonra da başkalarını kandırmak”tan başka bir şey değildir..
“Kandırılmak” CHP’ye gönül verenlerin hoşuna gidiyor mu?
Bunu önümüzdeki seçimlerde göreceğiz..
………………………………
ÖZÜR: Dünkü yazımda Mustafa Öztürk’ü, “Devrim Kök’ün yardımcısı” olarak yazmıştım.. Aradı, “eski il başkanı yardımcılarından biriyim ve iyi bir CHP’liyim” dedi.. Düzeltir, böyle bir yanlışlık yaptığım için özür dilerim..