Antalyaspor’un küme düşmesiyle üzüldük.
Alanyaspor’un ise PTT 1. Ligi’ne çıkmasıyla sevindik.
Yani sevinç ve hüznü bir arada yaşadık.
Şimdi bu iki güzide takımımız aynı ligde mücadele edecek.
21 yıl sonra yeniden aynı kategoride yarışacaklar.
Geçmişte bazı tatsız olaylar yaşandı.
Alanyaspor’un Antalyaspor için ‘3. Lig’de başarılar dileriz’ pankartı açtığı konuşulur.
Antalyaspor’un da aynı sertlikte Alanyaspor’un üzerine gittiği vurgulanır.
Bir nevi eski defterler açıldı. Daha doğrusu birileri açmaya çalışıyor gibi geliyor bana.
Yeniden bu defterlerin açılması doğru değil.
Geçmiş geçmişte kaldı.
O dönemde yaşananları tatlı bir anı olarak hatırlamalıyız.
21 yıllık süre zarfında iki takım taraftarları bir bütünlük içinde hareket etti, iyi ilişkiler kurdu.
Kimi zaman Alanyaspor taraftarı Antalya’ya geldi, kırmızı beyazlı ekibi destekledi, kimi zaman Antalyasporlu taraftarlar Alanya’ya gidip turuncu yeşilli takıma omuz verdi.
Yani taraftar bazında bir sıkıntı gözükmüyor, yekvücut oldular. Kulüpler bazında da bir sıkıntı yok. Antalyaspor, uzun yıllardır Alanyaspor’a futbolcu vererek destek verdi. Bu desteğin devam edeceğini düşünüyorum. Tabi şimdi Alanyaspor’un da destek verme zamanı geldi. ‘Destek’ sözüm yanlış anlaşılmasın, kötü yerlere çekilmesin. Dile getirmek istediğim futbolcu alışverişlerinin devam etmesidir.
Evet, önümüzde çok zorlu bir dönem var.
Küme düşen Antalyaspor yeniden Süper Lig’e çıkmak, bu sezon PTT 1. Lig’e çıkan Alanyaspor ise ligde kalıcı olmak için çalışacak.
İki takımın da bu anlamda işi zor.
Elbette sportif başarı önemli.
Ancak bana göre sportif başarıdan daha önemli olan ise dostluktur.
Bu dostluğun kalıcı olması için kenti yönetenlere, iş ve spor adamlarına büyük görev düşüyor. Buradan onlara seslenmek istiyorum. Gelin lig öncesi iki camiayı bir çatı altında toplayalım, dostluk tohumları ekelim. Biz bunu başarırsak emin olun Türkiye’de birçok kulübe örnek oluruz. Bir nebze de olsa şiddetin önüne geçmiş oluruz. Denemeye var mısınız?