2013-14 eğitim-öğretim yılı minik öğrenciler için dün başladı.
Önümüzdeki haftada da okullar resmen açılmış olacak.
Antalya’da 45 bin minik öğrenci okula ilk adımı attı.
Bunlardan biri de kızım Eylül’dü.
Eylül için akşamdan hazırlandık, kıyafetlerini özenle düzenledik. Sabah kahvaltı yaptık, sonra da büyük bir heyecanla okula götürdük.
Okul bahçesi resmen ana-baba günüydü.
İsimler okundu ve sınıflar belirlendi.
Öğretmenler bizleri de öğrencilerle birlikte sınıfa aldı.
Tanışma faslı yapıldı, minik öğrencilere okul sevgisi daha ilk günden aşılanmaya çalışıldı.
Geçtiğimiz yıl belirlenen 60-66 aylık öğrenci yaş sınırlaması bu yıl kaldırıldı.
Tercih ailelere bırakıldı. Hem de rapora gerek duyulmadan.
Geçen sene yürürlüğe giren serbest kıyafet uygulaması da bu yıl rafa kaldırıldı. Top ailelere atıldı. Ailelere bir forum verildi. Forumda ‘serbest’ veya ‘okul’ kıyafeti konusunda tercih yapmaları istendi. Çoğunluk hangi tercihi yaptıysa o uygulandı/uygulanacak.
Bizim sınıfta ailelerin tamamı okul kıyafeti giyilmesi yönünde fikir beyan etti. Okul müdürü ve sınıf öğretmenleri de bizimle aynı görüşteydi. Bu da bize geçen sene serbest kıyafet uygulamasının ne kadar yanlış bir tercih olduğunu göstermeye yetti.
Geçen sene yapılan hatalardan bu yıl vazgeçilmesi biz ailelere rahat bir nefes aldırdı.
Burada şu sorular da akla geliyor. Geçen sene yapılan hataların hesabını kim verecek? Travma yaşayan çocukların aileleri kime hesap soracak? Bir yılı sorunlu geçiren ve okuma yazmanın dışında uyum sorunu da yaşan minik öğrencilerin kayıplarını kim telafi edecek? Bu soruları çoğaltabiliriz. Ancak yine de yukarıda dile getirdiğim gibi hatadan dönülmesi iyi bir gelişmedir. Biz de bunu öyle görüp yeni hataların yaşanmaması için ise çaba göstermeliyiz.