Günler geçmekte ve hayat bir çağlayana doğru süratle akıp gitmekte.
Geriye dönüp bakıp da yaşadığı güzellikleri unutamayan kişi yok gibidir. Evet her bitiş bir pişmanlıktır.
Pişmanlıkları dile getirmek de bir şey. İnsanın ruhunun belki de bedenine isyanı. Neden öyle oldu? Neden? Neden?
Aslında pişmanlık insanın kendinden de kaçışıdır. Değerini bilmemenin, yaşadığı güzellikleri fark edememenin isyanı. Fark ettiğinde de artık çok geç kalmış olmanın verdiği üzüntü.
İnsanın başına konan, avucunun içindeki kuşun uçuşunu seyretmek. Kuş kanatlanıp giderken arkasından hüzünle bakakalmak. Güzelliklerin, mutlulukların, sevginin, aşkın uçup gitmesi. Bir daha belki de bir daha hiç yaşamayacağın duyguların uzaklaşması, gözden kaybolması.
Güzellikler, sevgiler, mutluluklar bittiğinde, elden gittiğinde, pişmanlıkların faydasız hale geldiğinde, onun kalbindeki yerini ve ne kadar çok sevdiğini anlarsın.
Anlarsın anlamasına da dönüşü olur mu olmaz mı bilinmez…
Ama bilinen bir şey var ki o da; Hayatta hiçbir şeye böylesine yanmadım diyecek olmamız.
Trend Haberler
Manavgat’ta Mustafa Yüksel dönemi sona erdi
MİT Başkanı Kalın, HAMAS Siyasi Bürosu Müzakere Heyeti Başkanı Hayye ile görüştü
Engelleri aşan çıta yükseldi: Abdullah Ilgaz ilham verdi
TBMM'de bu hafta, '11'nci Yargı Paketi' görüşülecek
Antalya'da elektrik kesintileri: 23 Aralık
Antalya'da elektrik kesintileri: 24 Aralık