Amerika’dan geldi..
Antalya Airportuna ayak basar basmaz, bindiği arabanın şoförüne;
“Çabuk Cumhuriyet Meydanı’na çek. Hem de ivedilikle” diye haykırdı..
Çıktı meydana.
Kalabalığı görünce gaza geldi.
Kaptı mikrofonu, Amerika’da incelttiği tiz sesiyle gürledi;
“Tuvalet deliğine süpürülecek Başbakan istemiyoruz.”
Alkışlar koptu.
“Yaparsa hoca yapar” naralarını attırmayı yine becerdi.
15-20 gündür gurbet ellerde dibe doğru inmeye yüz tutan moral motivasyonu birden tavan yapıvermişti.
Etrafını saranlara yanında imzalı resim getirmediğinden sadece gülücükler dağıttı.
Derken günler sonra Ankara’dan haber geldi.
Başbakan Recep Tayip Erdoğan, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın hakkında 50 bin TL’lik hakaret davası açtı.
Tazminat rakamını görünce gözleri yerinden fırlamış olacak ki, hiç vakit geçirmedi.
"Sonradan hicap duydum” cümlesini kullanarak vicdana geldi.
“Hicap duydum” kelimesinin açılımı nedir hacı?
Bu sözcük hangi manaya geliyor?
Sokaktaki Ali efendi, Mehmet amca, Hatice teyze bilir mi hicap duymanın karşılığını?
Öncelikle bir konuda birleşelim ve kesinlikle pişmanlık anlamına gelmediğini hatırlatalım.
Peki ne?
Tek kelime: Utanmak.
Yaptığın bir icraat veya sarf ettiğin bir kelimeden dolayı sonradan utanç duymak.
Akaydın’ın sonradan söylediği sadece, “Hicap duydum” yani, “Utandım” mı?
Tabi ki değil.
“Bana destek olur musunuz diye halka mendil açacağım. Biliyorsunuz ben zengin değilim. Belki banka kredisi alırız" açıklamalarında da bulunmuş.
Sokaktaki, kavşaklardaki, cami avlularındaki dilencilerle mücadele etmekle görevli Antalya’nın Büyükşehir Belediye Başkanı’nın, “Halka mendil açacağım” demesi normal mi?
Ve, “Biliyorsunuz ben zengin değilim. Belki banka kredisi alırız” diye de eklemiş ya.,
Vah, vah, vah..
Tarih 3 Mart 2009. CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Akaydın.
Yerel seçimlere de 26 gün var.
Akaydı şahsi beyanına göre, mal varlığını şöyle açıklıyor.
“Antalya ve Ankara’da 1/3 hissesi, diğerleri tam olmak üzere 8 adet bina türünde gayrimenkul,. Toplam değeri 985 bin TL
Antalya ve Çorum’da önemli bir kısmı hisseli, çeşitli büyüklüklerde arsa ve tarla. Toplam değeri 226 bin TL.
Dört adet otomobil, türünde taşıt. Toplam değeri 103 bin TL.
İş Bankası’nda mevduat hesabı. Toplam değeri 132 bin TL.
Çeşitli ziynet eşyası. Toplam değeri 30 bin TL.
Bir adet Yeni Gimat hisse senedi.”
Rektörlüğü sonrası emekli oldu yüklüce de ikramiyesini aldı. Dört yıldır Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapıyor. Dolayısıyla servetine servet kattığına göre Antalyalının Belediye Başkanı tutamadığı dili yüzünden hakkında açılan 50 bin TL’lik tazminat davası için halka mendil açmaktan bahsediyor.
Toplam değeri (Dört yıl önceki hesaplama) neredeyse eski parayla bir trilyonu bulan gayri menkule sahip. 4 tane arabası olan, Bankalarda mevduat hesapları bulunan, emeklilik ve başkanlık maaşları alan birisi 50 bin TL’lik tazminat davası için halka mendil açmak, kredi almaktan bahsediyorsa sade vatandaş bu ülkede hiç yaşamasın.
Zenginlik kelimesinin açılımı da ağlamak olsa gerek.