Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, dün Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) , Hizmette 3. yıl icraatlarını anlattı.
AKM’nin Aspendos Salonu tıklım, tıklım doldu, insanlar oturacak yer bulamadı.
Oraya gelenler hakikaten Akaydın’ın 3 yıl süresince Antalya’ya neler yapıp, yapmadığını öğrenmeye mi, yoksa iki gün önce Kemer’de baş gösterip, dün medya yoluyla kamuoyuna bomba gibi düşen sözler ile ilgili meraklarını gidermeye mi geldi işte bu tartışılır.
Bence yüzdeye vursan ikincisi, yani Kemer ilçe kongresinde yaptığı konuşma ve CHP’lilere çektiği rest, 3. yıl şovunun üzerine çıktı.
Kim ne derse desin, her türlü uyarı, söylenti ve dikkat çekme konuları, Mustafa Akaydın açısından sinek vızıltısı!..
Her şeyin en iyisini Hoca bilir.
Gerisi fasa, fiso!..
Akaydın’ın geçen yılki, “Hizmette 2. yıl” sunumuyla, dünkü, “Hizmette 3. yıl sunumu” arasındaki tek fark, toplantıya gelenlere bir poşet içerisinde verdiği broşürlerin içerisindeki kitap.
Akaydın’lı Büyükşehir Belediyesi geçen yıl hizmette 2. yıl için yaptığı icraatları 200 sayfalık bir kitapta toplayıp, toplantıya gelenleri bilgilendirmişti.
Dün ise aynı tür kitap 252 sayfa olarak karşımıza çıktı.
Ama gerçekten bastırılan kitabın kalitesi number one.. Ucuz malzeme kullanılmadığı kitabı eline alanlar anında anlayabiliyor.
Geçen yılki hizmet kitapçığı ile, bu yılki kitap arasında 52 sayfalık bir fazlalık var.
Bu da Büyükşehir Belediye Başkanı’nın 1 yıllık süreçte hizmetlerini daha da arttırdığı anlamı taşıyor öyle mi?
Yani çıtanın yükseltildiği!.
Bence tam aksi..
Neden mi?
Geçen yıl da, “Benim hizmetlerim” adını koyduğu, engelliler rehabilitasyon merkezi duyurusu için 1 sayfa ve 2 fotoğraf kullanmıştı, bu yılki kitapçığında tam 5 sayfaya 13 resim konulup, sadece 5 satırlık bir yazıyla verilmiş.
İşte geçen yıla oranla bu yılki hizmet kitabındaki sayfa sayısının artmasının nedeni bu.
Şimdi eğri oturup, doğru konuşalım mı?
Çeyrek asrı aşan meslek hayatımda TV çalışma süreçlerim dahil, hiç kimse bana birilerine çanak soru sordurtamadı.
Dün birkaç soruya çalışıpta Hoca’nın 3. yıl toplantısına gittim.
Toplantının soru-cevap kısmına geçildiği ilk andan itibaren soru sorabilmek için elimi hep havada tuttum. Ama ne hikmetse her seferinde hoca gözlerini hemen önümde olmasına rağmen teğet geçirdi.
“Var mı başka sorusu olan” hitabı karşısında elimi havada tutup, “Ben varım” dercesine, elimi indirmememe rağmen “sor sorunu” demedi.
Üstelik İdris Özyol’un dahi bir kaç kez, “Vedat Gürhan’ın sorusu var” diye haykırmasına karşın. Sonunda dayanamadım, istedim mikrofonu görevliden, “Benim sorum var” dedim, “Vedat neredesin. Seni göremiyorum” demez mi?
Başkalarına gelince harika görüyor, bize gelince kör olup çıkıyor. Nitekim bunu orada bizzat söyledim, “Katılmıyorum. Kapıdan girerken hoş geldin dedim ya” cevabı vermez mi?
Her neyse.,
Orada sorduğum Santral mahallesi ve Kırcami sorularımı bir kenara bırakıyorum..
Belediye’nin 3 yıllık süreçte toplam geliri-ki buna gayri menkul satışları dahil, 3 yıl süresince ödediği borç miktarı ve Büyükşehir Belediyesi’nin yine 3 yıllık süreçte aldığı kredi miktarı sorusunu yönelttim.
“Az önceki sunumda verdik ya. Dinlemedin galiba” deyince, çanakçılar gülüştü.
Biz salağız ya!.
Ben de hocaya için için güldüm ve anında, “İsterseniz o sorumu geri çekebilirim” dedim.
“Yok, yok bir kez daha cevaplayayım” diyerek bilgi aktardı.
Sanki biz slayt sunumunda toplam 500 milyon lira borç ödendiğini, bu rakamın 256 milyonluk bölümü ASAT’ın, 244 milyon lira da Büyükşehir Belediyesi’nin ödeme yaptığı söylendiğinde, anlamayacak kadar geri zekalıydık ya.,
Sunulmuş ama görmemezlikten gelmişiz!..
Sorumun içerisinde gelir de vardı. Hatta 3 yıllık süreçte ne kadar kredi alındığı da. Peki bunlara cevap verildiğini o salonda duyan oldu mu?
Sadece 19 milyon liralık gayrimenkul satışı gelirinden bahsetti değil mi?
Oysa eski otogar inşaattaki hisselerini 40 milyon TL’ye sattı. Etti mi 59 milyon TL gelir?
Mustafa Akaydın idaresindeki Büyükşehir Belediyesi, 3 yıllık süreçte kaç kez borçlanma yetkisi isteyip, ne kadar kredi aldı bilen var mı?
Bu da Belediye’ye maddi bir girdi değil mi?
Ve yuvarlak hesap toplam gelir 200 milyon lira gibi bir rakam. Bu durumda üç yılda hocanın ödediği borç tutarı 44 milyon lira oluyor mu?.
Bir insana bu denli yük bindirilmez ki!..