Önce gazetecileri.
Ardından Büyükşehir Belediye Meclis Üyeleri’ni.
Sonra da Muhtarları bıkıp, usanmadan gezdirdi, Antalya turları attırdı Başkan Mustafa Akaydın.
Ben hiç birisine gitmedim.
“Gidemedim” desem yeridir.
Ama denk geldim..
Önceki gün eski Kurtuluşçu, şimdinin her ne kadar CHP üyeliğinden istifa etmiş olsa da, ciddi şekilde Akaydın’cı olan Hüsnü Şahin ile birlikte Akdeniz Üniversitesi’ne gittik. Dermatoloji’de az bir işimiz vardı, görünüp çıktık.
Ali Tongülüs Akdeniz Üniversitesi’ndeki stat olayını ele almış, bendeniz de karşılık vermiştim ya.,
Hüsnü Şahin’e, “Ağabey. Hastanenin normal çıkış kapısından değil de, acil servisin yanındaki batı kapısından çıkıp, söz konusu stadı sana göstereceğim. Ve bana fikrini söyleyeceksin” dedim ve sürdüm arabayı.
Ana giriş güzergahına geldiğimizde, “Burası nedir böyle. Apayrı bir şehir olmuş” diye mırıldanıyordu Hasnü Şahin.
Derken, “Bak ağabey. Karşıdaki fakültenin önünde ne yazıyor” diye sordum. “Hukuk fakültesi” cevabını verdi. O an arabanın kilometresini sıfırladım. Ve Üniversite’nin Uncalı çıkışına doğru ilerliyoruz. “Sağ tarafında ne var ağabey” dedim, “Buraya devasal stat mı yapılıyor” diye soruma soruyla cevap verdi. Ve tam stadın hizasına geldiğimde sıfırladığım kilometre kısmında 1, metre kısmında 4 yazıyordu. Yani bin 400 metre.
Stadın önünde ayrı bir inşaat var. Önünde de, “Fen ve Edebiyat Fakültesi 1. Ünite” levhası yazıyor. Hemen Ali Tongülüs’e oracıkta telefon açtım. “Yazının içeriğinde üniversite binaları stadyumun dibinde demiştin” dedim ve yanımdaki şahit huzurunda ölçümlerimi kendisine aktardım.
Üniversite sahasında Antalyaspor’un Süper Lig maçları bana göre Mardan Stadı’ndan çok daha rahat şekilde oynanır. Yanımdaki şahidim Hüsnü Şahin de buna aynen katıldı. Hala, “Ben katılmıyorum” diyenler varsa, sürsün arabasını ve orada ölçümlerini yapsınlar ve bir kez daha fikirlerini gözden geçirsinler.
Araba Uncalı’ya doğru yol alıyor. Sola kıvırdım Hüsnü ağabey, “Ne olmuş böyle buralar? Antalya ne kadar da büyümüş” diye şaşkınlığını mırıldanıyordu.
Ve Sarısu.
Üç-beş gün önce Sarısu’da karşılaştığım olayı kendisine anlatınca, son halini bir hayli merak etmişti. Çıplak gözle göstermek istedim.
Kapıdan içeriye girdik sağlı, sollu bekleyenler. Tabi ki aralarında tanıdık simalar. Meğer Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın gelecekmiş ve ondan hazrolda bekliyorlarmış.
Bekleme yapmadan sürdüm arabayı Sarısu’nun içerisine doğru. Karşıma bir özel güvenlikçi çıkıp, eliyle “Dur” işareti yaptı ve durdum. Camı açıp, “Başkan gelecek biz ön denetim yapıyoruz” deyip, bastım gaza. Güvenlikçi ardımdan baka kaldı.
Yapımına devam edilen günübirlik tesisin tam ortasından deniz kenarına doğru gittim. Parkı turladım, giriş yaptığım yere geri döndüm.
Tanıdıklar bizi çay içmeye davet etti. Çaylı sohbette, “Park içerisine araçlı girişin yasaklanma mantığını ben anlayamıyorum” dedim.
Sarısu’da yaşananları direkt ağızlardan duyduğumda hayretler içerisinde kaldım.
Meğer CHP’li bir meclis üyesi dahi fantezisi için aracıyla oraya gelmiş ve park sorumlusuna oradan çıkartıldığı için tehditler bile savurmuş.
Hem de pişkinlik örneği sergileyerek.
Derken, “Başkan geliyor” diye seslendiler. Ben de önünde Büyükşehir Belediye forsu, Mercedes bir araba bekliyorum. Gele, gele içerisi insan dolu, çift katlı türünden koca bir otobüs gelmez mi?
Park görevlisi otobüse bindi, kapısı kapandı, şöför bastı gaza. Vatandaşa bisikletliye dahi girişi yasaklı olan parka otobüs daldı.
Dalar tabi. İçerisinde başkan oldu mu, bırakın çöp konteynırı, trafik babasını, tüpsüz bile dalar.
İyi de, imam-cemaat meselesi nerede kaldı?
Bir de o otobüstekiler muhtarlarmış ve hocaya 10 üzerinden tam puan vermişler.
Hoca başkanlığı süresince puan zengini oluyor birilerinin haberi olsun.
Not: Puanı gerçekten kimler vermiş millet bilmek istiyor. Ahmet Dökdök gibi bir gün önce 10 üzerinden 5, bir gün sonra 10 üzerinden 10 ise söyleyecek tek lafımız yok.
Trend Haberler

Ali Yılmaz’ın tüm mal varlığına el konuldu

Antalya’da EDS'lerin devreye gireceği tarih belli oldu

Meğer Narenciye’yi Karabulut almış!

Ali Yılmaz dahil 8 kişi cezaevine gönderildi

Antalya’nın köklü kuyumcusu sessizce kapandı: Gökhan Böcek yaktı ve kaçtı

Ali Yılmaz sessizliğini bozdu: ‘İş birliği olsaydı davalık olmazdım’