Hürriyet Akdeniz dün sürmanşetten duyurdu..
“Başkan Akaydın için açılan Halkkart soruşturması”nı, Danıştay 1. Dairesi iptal etmiş..
Olayı hatırlayalım..
İçişleri Bakanlığı, 24 Eylül 2009’da Büyükşehir Encümeni’nce gerçekleştirilen “toplu Taşıma Otomasyonu ve Araç Takip Sistemi” ihalesinde usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla başlatılan soruşturma sonucunda, 11 Mayıs 2011 tarihinde haklarında ön inceleme yaptığı Başkan Mustafa Akaydın da dahil, 13 kişi hakkında “kısmen” kaydıyla soruşturma vermişti..
Buna 13 kişi de itiraz etmişti..
İtirazı değerlendiren Danıştay 1. Dairesi, oybirliğiyle “soruşturmaya gerek olmadığı” hükmüne vardı..
Bu kararın sebebi şöyle açıklandı:
“Soruşturma iznine gerekçe olarak gösterilen iddiaların aksine, ihale öncesinde Büyükşehir Belediyesi’nce kurulan komisyon piyasa araştırması yapmış ve üç firmadan fiyat teklifi almak suretiyle yaklaşık maliyeti belirlemiştir..”
Öte yandan..
İhaleyi alan A-Kent firmasının ihale şartnamesinde belirlenen yeterlilik koşullarını taşımadığına ilişkin iddialar için de Danıştay şunları söylüyor:
“Firma, 20 gün önce kuruluşunu tamamlayarak Ticaret Sicili’ne tescil edilmiş, ayrıca ihaleye katılabilmek için belli bir iş yapma zorunluluğu aranmamış, iş bitirme ve deneyim belgelerinin ibrası da istenmemiş, bu nedenle iddianın maddi temeli bulunmadığı hükmüne varılmıştır..”
…
Yani..
Halkkart ihalesi, “kılıfına” hukuken öyle iyi uydurulmuş ki..
Danıştay, iddialara ve itiraza göre, “soruşturmaya gerek yok” hükmüne varmış..
Eminim, şimdi Akaydın ve ekibinin ağzı kulaklarındadır..
…
Ama..
Biliyorsunuz..
“Hukuk her zaman doğru karar vermez..”
Bu söz Mustafa Akaydın’a ait..
Antalya İdare Mahkemesi tarafından iki defa iptal edilen “Halkkart”ın Antalya’da kullanımdan kaldırması gerekirken kaldırmamış, A-Kent’i kollamak için “vatandaş mağdur olmasın diye böyle yapıyorum” demiş ve kendini de “Hukuk her zaman doğru karar vermez” diye savunmuştu..
Aynı şekilde..
Ondan önce 18 kişilik otobüslerin kullanımı da iptal edilmiş, bunu da uygulamamıştı..
Oysa..
Mahkeme kararlarını uygulamamak büyük bir suçtur..
Ve..
Kararları uygulamayanlar hakkında “soruşturma” dahil, “yasaları çiğnemek” dahil, gereken işlem yapılmalıdır..
…
Kaldı ki..
“Maddi temeli yok” diyerek soruşturma izni verilmeyen kişilerin “Halkkart” uygulamasında, vatandaşın (dolayısıyla ‘kamunun’) çıkarı hiç düşünülmemiştir..
Kuruluşu ve ihaleyi alması soruşturma gerektirmeyen A-Kent firması, ihale şartnamesine uymamış, (bildiğiniz gibi) NFC sistemini uygulamaya sokmamıştır..
A-Kent ve Halkkart’la ilgili konular aylarca medyada konu edilmişti..
Ve.
Konuya açıklık getirmesi gereken A-Kent firması yerine, (mahkemenin iptal kararından sonra bile) hep Akaydın cevap vermişti..
Cevaplarından biri de, “Hukuk her zaman doğru karar vermez” şeklindeki sözleriydi..
…
Akaydın’ın bu sözünden yola çıkarak diyorum ki..
Danıştay 1. Dairesi’nin verdiği karar, hukuken “doğru” olabilir..
Ama..
Bana göre “kamu vicdanını” rahatlatmamıştır..
Çünkü..
Hem Halkkart, hem de A-Kent konusunda Antalya halkı hala “tatmin edici” bilgiye ulaşamamıştır ve hala hakkının gasp edildiğini düşünmektedir..
Bence..
Akaydın ve diğer 12 kişi..
Danıştay 1. Dairesi’nin verdiği karara sevinmek yerine, Antalya halkının vicdanını nasıl rahatlatacaklarını düşünseler daha iyi ederler..