Antalya Sağlık İl Müdürlüğü’nün bilgilendirmesi ile 17 Nisan tarihli, Antalya Şehir Hastanesi’ni konu alan yazımızı siz kıymetli okuyucularımızla paylaşmıştık. Tam teşekküllü yeni bir sağlık üssünün vatandaşlarımıza vereceği hizmeti ve kentimize katacağı değeri seçim öncesi bir müjde olarak duyurmuştuk.
2023 son çeyrekte teslimi planlanmasına rağmen Mayıs başında Sn. Cumhurbaşkanımızın Antalya mitinginde bu tesisin açılışının yapılacağına dair kuvvetli bir beklenti oluşmuş, üstelik Atatürk Devlet Hastanesi’nin şehir hastanesine taşınması ile ilgili resmi yazılar da bu beklentiyi pekiştirmişti. Peki ne oldu? Sn. İsmail Başıbüyük, personelden sorumlu başkan Sn. İbrahim Çetin ve Kamu Hizmetleri Başkanı Sn. Emre Asiltürk, bakanlığın o kadar desteğine, akıttığı paraya, siyasi iradeye rağmen, açamadılar hastaneyi. Tam bir fiyasko… Ve ardından İl Sağlık’ta yaşanan görevden alma depremi…
Peki bu beklentinin oluşmasında / oluşturulmasında katkısı olanlar kimlerdi? Her şeye rağmen iş yapılıyor, iş bitiriyor görüntüsü vermek için mi estirilmişti bunca rüzgar, yoksa arka planda başka bir plan ve oyun mu devredeydi? Sağlıkla ilgili yazılarımızın altına gelen yorumlar tarafımıza ulaştırılan bilgi ve mail ve duyumlara bakılırsa; yetki devri yapılmak sureti ile yapılan alımlar, DMO yöntemi ile yapılan alımlar, iptal edilen ihaleler burada ciddi bir sıkıntı olduğu işaretini çoktan veriyor ki; kurumdaki müfettiş denetlemesi devam ediyor. Sonucunu görüp değerlendireceğiz.
Biz, sorularımızla kamuoyunun doğru bilgilendirmesi misyonumuzu yerine getirirken elinde bilgi belge olanların da adresinin savcılıklar olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz. İşaret fişeği mahiyetindeki yorumları kurum da, sn. savcılarımız da, sn. bakanlık yetkilileri de ihbar kabul edebilir ve soruşturmaları başlatabilir.
“Alımların şeffaf ve rekabet koşullarında yapılıp yapılmadığı, kamu zararı veya bir firmaya avantaj sağlanıp sağlanmadığının tespiti… DMO alımlarına yönelik; başta Roder Firması olmak üzere alınan malzeme ve cihazların DMO kataloglarından (Üretici -Distribütör firmaları) ile kıyaslanarak mal fazlası ve indirim göz önüne alınarak kamu zararının /varsa/ tespiti, anılan firmanın, devam edegelen ihale ilişkileri ve bu ihalelerde de Kamu zararı oluşup oluşmadığının tespiti... Anılan firmanın, sağlık teşkilatındaki akrabalık bağlarının olup olmadığı ve alımlar yapılırken Müdürlük yetkililerine bir baskı veya bir yönlendirme yapılıp yapılmadığının tespiti… 6-9 ay sonra açılacak Şehir hastanesi için yangından mal kaçırır gibi apar topar tıbbi cihaz ve diğer ekipmanları satın alıp, inşaat alanının içine yığıldığı? Bu malzemelerin şartnameye uygunluğu konusunda uzman muayene ve kabul komisyonu tarafından yapılıp yapılmadığı?” iddialarına henüz Sn. müdürlük yetkililerinden bir cevap gelmiş değil…
Yeni Sağlık İl Müdürümüzün, sorulan sorulara karşı duyarsız kalmayacağına, bir öz denetim mekanizması oluşturacağına dair inancımızı koruyor ve akabinde bir bilgilendirme yapılacağını umuyoruz; müdürümüze naçizane birkaç tavsiyede bulunmak istiyorum.
Sn. Müdürüm!..
Antalya Sağlık Müdürlüğü ile ilgili uzunca süredir yazılar kaleme alıyor, kurumunuzun adeta röntgenini çekiyor, yanlış giden işlerin doğru yapılması adına beklentilerimizi ortaya koyuyor, doğru yapılanlara da doğrudur diyor, takdir ediyoruz.
Bu minvalde, idaresinde bulunduğunuz kurumunuzun en önemli sorunu yönetimsel. Misal; İl Sağlık Müdürlüğü bir çiftlik gibi, kimin ne yaptığı, ne iş yaptığı, iş yapıp yapmadığı inanın belli değil. Bir koltuk işgal etmenin, mesai saatini doldurmanın iş yapmak olduğu anlamına gelmediğini siz bizlerden daha iyi bilenlerdensiniz.
Şehir hastanesinin bunca şayiasına rağmen halen daha kurucu kadrosunun atanmamış olmasının sebebini/hesabını Sn. İbrahim Çetin vermek istemez. Çünkü sorumluluk almak istemez. Derdi, makamını koltuğunu korumaktır. Görevden alınacağını duyduğu günden itibaren, bayramda “referans kasma”, asıl işi olmuştur.
Pandemi döneminde PCR testinin özel sektöre devri işinde, üzerinde şaibe bulunanların mali konularda imza atmaya devam ediyor oluşu sıkıntı değil midir?
Merkezi Satınalma/ma konusunda İl sağlık, hastaneleri firmaların insafına bırakmışsa, kamu zararının haddi hesabı nicedir? Kamu Hastaneleri Başkanlığı, Şehir hastanesi yapılanmasında, neden devre dışında kaldığını sormuyorsa ve yetki ve görevini kullanmıyorsa o koltukta kalmak bir sıkıntı değil midir?
Acillerde vatandaş kan ağlıyor, doluluk oranları bir türlü düşmüyor, aciller yönetilemiyorsa; Acil Sağlık Hizmetleri Başkanlığı neden var? Tabii oda bunların tamamının sorumlusu Kamu hastaneleri başkanıdır diyebilir. Kimin kimi suçladığı gerçeği değiştirmez. Aciller S.O.S veriyor…
Özel hastaneler ne kadar denetlenmektedir. Sağlıkta dönüşüm programında geriye gidişler, eskiye dönüşler başlamışsa; kim sorgular ne yapılmalıdır bilen var mıdır? Başkanlıkların, birbiri ile ilintili işlerinde sorumluluk almak istemeyişleri, arşive kaldırılan yazılardan rahatlıkla anlaşılır… Sahi ya, uzmanlar, gerçekten uzman mıdır? Bir yazıyı onlara ayırıp tek tek isim isim sormamız mı beklenmektedir?
Yani demem o ki Sn. müdürüm. Sağlıkta söz söyleme iddiasında bulunan “Yüce Zatlar” ve “Kral’ın / temsilcilerinin” ve sağlığa çöreklenen çetelerin eli liyakat, ehliyet ve emniyet kriterlerini sağlamıyor. “Senin adamın / benim referansım” dairesinin dışına çıkılmadığı için problem, sıkıntı ötelenerek ve artarak devam ediyor.
Gelelim teşkilatımızda ki müfettişlere: Yazılım için ödenen milyonların peşindeler. Bu tespit edilen ve yargıya taşınması beklenen en somut olay olarak ifade edilse de DMO müfettişlerinin tespitlerini de lütfen yabana atmayınız. Bizce hepsi yargıya taşınmalı ve hukuk son sözü söylemelidir.
Göreve geldiğiniz günden (23.05.2023) aylar sonrasına kadar sessizliğini koruyan İl başkanı / İl sağlık müdürü dedikoduları / tarafınızdan, adım atmanızla ve Perşembe günü (05.07.2023) makamdan verdiğiniz sarmaş dolaş samimi fotoğrafla son buldu sanılıyordu. Ama hakikatin öyle olmadığı hem İl başkanının / hem de kenti yönetenlerin söz ve fiillerinden anlaşılmaktadır. Bir misalle konuyu taçlandırayım. Sn. İbrahim Çetin’in aldırdığı F.K. sosyal medya hesaplarında 128 milyarın hesabını soruyor, iktidar aleyhine kişisel tercihlerini beyan ediyordu. Bunların ekran görüntülerini şehrin abisi size gönderip hassas bir uyarı ile gereğini yapmanızı istedi mi? İstifaya hazırlanan F.K.’nın son durumu acaba nedir?
Siz, bakanlık ve siyasi erk üçgeninde, doğru kişilerin atanmasını sağlamadığınız sürece biz yazmaya, vatandaş ağlamaya, problemler de artarak üremeye devam edecektir.
Haddi aştı isek affola… Sn. Müdürüm!.. İrtibatı koparmayalım. Vesselam.