15 Temmuz darbe girişiminden hemen sonra dostlarla yaptığımız sohbette “Galiba karanlıktan aydınlığa çıkıyoruz” demiştim.

Bilindiği üzere ülkemizde son dönemlerde çok keskin ayrışmalar oldu. Kutuplaşmalar zirve yaptı. Siyasi parti liderleri birbirine söylenmedik söz bırakmadı. Adeta birbirlerini şeytanlaştırdılar. Liderlerin bu tutumu maalesef tabana da yansıdı. Deyim yerindeyse ayrı siyasi düşüncede olanlar birbirlerine düşman olarak baktı. Tabi tüm bunlar Türkiye’nin geleceği için kaygı vericiydi. Mutlaka bunun bir çıkış yolu olmalıydı. O çıkış yolu hiç tasvip etmediğimiz 15 Temmuz gecesi önümüze çıktı. Silahlı kuvvetler arasında bir grup askerin darbe girişimi bir anda herkesin kenetlenmesini sağladı. Her düşünceden insan bir anda meydanlara koştu, canı pahasına darbeye direndi. Tam bir demokrasi dersi verildi. Kimse bunu beklemiyordu.

Sadece sokakta değil. Türkiye Büyük Millet Meclisi de tam bir birliktelik gösterdi. Tek yumruk oldu, bombalanan TBMM çatısı altında birleşti. Darbecileri en ağır şekilde eleştirdiler. Yetmedi, hazırlanan darbe karşıtı metne imza attılar.

Darbe girişimi bir tek siyasi iktidara yönelik değildi elbette. Bugün darbeciler başarılı olsalardı AK Parti, CHP, MHP ve HDP diye ayırmazlardı. Bütün milletvekillerini devre dışı bırakacaklardı ve sadece kendi yandaşlarıyla hareket edeceklerdi. Yani bir diğer anlamda halkın iradesini hiçe sayacaklardı, bütün demokratik kurumları tıkayacaklardı. Darbelerden çok çekmiş bir ülkenin insanları işte buna geçit vermedi.

Evet, 15 Temmuz bizim için bir ‘kara’ gündür. Çok can kaybı yaşandı. Binleri bulan yaralı var. Türkiye’nin geleceğinden çok şey aldı. Bunları unutmamız mümkün değil. Ancak 15 Temmuz aynı zamanda ‘demokrasi bayramı’ olarak da hatırlanacak. Yukarıda verdiğim örnekler bunun en çarpıcı göstergesi. Ayrışmaya doğru giden bir sürecin önü kesildi, bugün öyle veya böyle siyasi partiler bir araya gelebiliyor. Gelmekle kalmıyor aynı bildirinin altına imza atıyor, birbirlerinin mitinglerine gidiyorlar. Bu da özlediğimiz ve hep arzu ettiğimiz bir durumdu. Umarım bu birliktelik devam eder ve HDP de bu sürece dahil edilir. HDP’nin de içinde yer alacağı bir oluşum Türkiye’nin hayrına olacaktır.