CHP’de sular durulmuyor.
Durulacak gibi de görünmüyor.
Sahneyi önce Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın aldı. Kemer’de, Döşemealtı’nda, Aksu’da açtı ağzını yumdu gözünü.
Neler söylemedi ki?
İnanın kavgada söylenmeyen sözler söyledi.
Eski Genel Başkan Deniz Baykal, Milletvekili Osman Kaptan, Yıldıray Sapan, Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen, Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve meclis üyelerini hedef aldı.
Yapılan tüm bu ağır eleştirilere ise sadece ve sadece Milletvekili Yıldıray Sapan yanıt verdi. Allahı var o da Akaydın’dan geri kalmadı. Akaydın’a “Bilgili ama aklı yok” diyerek aynı sertlikte cevap verdi.
Akaydın, kavganın nedenini çalıştırılmadığına bağlıyor. Sürekli olarak meclis üyelerinin engeliyle karşılaştığını söylüyor. Bunu da “Büyük ağabey” diye hedef gösterdiği Deniz Baykal’a bağlıyor.
Akaydın’ın söylemleri Genel Merkez’i mutlu ettiği için de bugüne kadar bir engellemeyle karşılaşmadı. Hatta tüm bu ağır sözlerin Genel Merkez’in bilgisi dahilinde yapıldığı bile söylendi.
Kendilerine ağır ithamda bulunan CHP’li Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Erdem Armen, Hasan Gürsel Karabayır, Mustafa Karaman, Deniz Fırat Budak, Hüseyin Kazancı, Edip Kemal Bahadır, Mehmet Remzi Sadi, yanlarına Konyaaltı İlçe Başkanı Şefik Dirgen ve Muratpaşa İlçe Başkanı Ercan Erkan’ı alarak Hoca’ya cevap verdi.
Meclis üyeleri, Akaydın gibi ağır ithamlarda bulunmadı, daha çok kendilerini savundular. Hoca’nın söylemlerinin doğru olmadığını kanıtlamaya yönelik açıklamalarda bulundular. Açıklamalarıyla da basın toplantısına katılan birçok gazeteciyi tatmin ettiklerini söylesek yanılmış olmayız.
Toplantıda yer almayan meclis üyelerinden Deniz Filiz, Recep Tokgöz, Mustafa Yılmaz, Kadir Alkış ve Turgay Genç ise Akaydın’ın yanında yer aldığını bir kez daha kanıtladı.
Özetle, yaşanan bu kavga CHP’nin yanı sıra Antalya’ya da büyük zarar veriyor.
Akaydın diyor ki: “Bundan sonra Muratpaşa ve Konyaaltı’nda engelleme nasıl oluyormuş görecekler.” Açık açık tehdit ediyor. “Çalıştırılmıyorsam, çalıştırmam” demeye getiriyor.
Hizmet üretmek yerine birbirini engellemeye yönelik yapılan bu girişimler yukarıda da belirttiğim gibi Antalya’nın geleceğini tehdit ediyor. 2 yıl daha yönetimde olacak olan CHP’li başkanlar hizmet etmek yerine kavga ederse bunun faturasını Antalya ve Antalyalılar öder. Elbette seçimlerde bunu CHP’den tahsil edecekler. Ancak olan güzel Antalya’ya olacak. Tıpkı şuanda olduğu gibi.