Dün yeni yılın ilk gününü geride bıraktık.
Sessiz, sakin, kavgasız, gürültüsüz, tartışmasız bir gündü.
Dileğim hoşgörünün yılsonuna kadar sürmesi. Özellikle de 31 Mart sabahına kadar.
Bilindiği üzere Antalya yerel seçimlerin havasına girdi.
Partiler bir iki ilçe dışında adaylarını netleştirdi.
Nasıl bir tablonun ortaya çıkacağı daha şimdiden konuşulur oldu.
Özellikle Büyükşehir’de ipi kimin göğüsleyeceği merak ediliyor.
Bugünden bir tahminde bulunmak güç. Fakat bazı ipuçları var elbette. Ancak siyaset uzun soluklu bir yarış. Süleyman Demirel’in dediği gibi “Siyasette 24 saat çok uzun süredir.” Dolayısıyla dengeler sürekli değişiyor. Değişim seçim gününe kadar sürebilir de.
Kim daha az hata yapar ve daha inandırıcı olursa muhtemelen yarışı o kazanacak.
Kamuoyunun büyük bir kesimi seçim döneminin sert geçeceğini düşünüyor. Bu yönde bizim de kulağımıza hoş olmayan söylentiler geliyor. Anlaşılan ‘çamur at tutmasa da izi kalır’ mantığı yürütülecek.
Peki bunu kim veya kimler yapacak? İsim vermek istemiyorum. Ancak şu kadarını söyleyebilirim, geçmişte bu yola başvuranlar yine devrede.
Türkiye bugüne kadar ne çektiyse kirli siyaset yüzünden çekti. Siyasiler koltuklarını sağlamlaştırma adına rakiplerine akla hayale gelmeyen iftiralar attı. Hiç acımadan belden aşağılara inildi. Ancak bu çirkin siyaset hiçbir zaman ilgi görmedi. Görmesi de mümkün değil. Bu nedenle buradan siyasilere bir çağrıda bulunmak istiyorum. Antalya’yı bu seçim döneminde germeyelim. Varsa bir yolsuzluk elbette bunu kamuoyuyla paylaşalım. Bilgi ve belgelerle seçmeni aydınlatalım. Kirli yollara başvurarak insanları zan altında bırakmayalım. Unutmayalım bugün başkasına atılacak bir iftira yarın bizi de atılmayacağını kimse garanti edemez.
Yeni yıldaki ilkyazımda kirli siyasetten uzak durulması gerektiğini bir kez daha vurguluyor, 2014 yılının hepimize sağlık, huzur, mutluluk, barış ve kardeşlik getirmesini temenni ediyorum.