Küçük sırlar ortaya çıktığında kimilerinin canını sıkar kimilerinin de kafasındaki soru işaretlerinin cevabını verir. Bazı şeyler aydınlığa ve açıklığa kavuşur. Böylesi küçük bir sır da Şehir Plancıları Odası’nın geçen hafta gazetelerde yer alan açıklaması ile gün yüzüne çıktı.
Bu açıklamaya göre önceki Büyükşehir yönetimi ulaşım planlaması çalışmalarını yapmadığı için seçimi kaybetmiş, mevcut yönetim de yapılan uyarıları dikkate alıp gerekli planları yapmaya başlamış. Ve doğru adımlar atıyormuş.
Geçen seçimleri kaybeden Menderes Türel’in ulaşım planı yapmadığı için seçimi kaybettiğini bilmek hakikaten küçük bir sır gibi. Acaba bu şehirde kaç kişi ulaşım planı diye bir şeyden haberdar? Hatta kaç kişi Şehir Plancılar Odası diye bir STK’nın varlığından haberdar? Kaç kişi oy verirken bunu göz önünde tuttu? Ayrıca Sayın Türel seçim kaybettiği halde oylarını arttırmıştı acaba bu fark plan yapılmasını istemeyen vatandaşların oylar mıydı?
Öte yandan takdir edilen ve övülen durum da pek iç açıcı değil. Bir kere şu ulaşım master planı denen plan nasıl bir plandır ki iki buçuk yıldır bitirilememiştir. Ve ancak iki buçuk yıl sonra toplu ulaşım güzergahları ile ilgili bir düzenleme yapılmıştır. Bu ikisinin birbirleriyle olan bağlantısı nedir ve bu kadar zaman niye beklenilmiştir? Ayrıca mevcut düzenleme, ulaşım planından önce yapılmamış mıdır? Plan yapılmadan düzenleme nasıl yapılmaktadır? Yapılan düzenleme ne kadar “planlıdır”? Şehir Plancılar Odamız bunu mu övmektedir?
Ayrıca önceki dönemin plansız olduğunu kim söylemektedir? Raylı sistem 5 etap olarak planlanmamış mıdır? Raylı sistem en çevreci ve en modern ulaşım sistemi değil midir? O dönemde yapılan 5 etaplı planlama bu dönemde niye uygulanmamıştır? Raylı sistem yapmak için nüfusumuzun 3 milyona çıkması mı beklenmektedir? Ulaşım Master Planı olmadan minibüs-otobüs güzergah düzenlemesi yapmakla, 5 etaplı raylı sistem planlaması yapmak arasında ne gibi bir fark vardır?
Bence Sayın Akaydın bundan sonra yemeği içmeyi bırakıp bu planı bitirmek için uğraşmalıdır. Zira Allah muhafaza planı bitiremezse bir sonraki seçimlerde CHP kaybedebilir. Sayın Kumbul da ulaşım master planını yapmamıştı demek ki CHP 2004 yerel seçimlerini o yüzden kaybetti. Yani bu durumda Sayın Türel’e hem seçim kazandıran hem de seçim kaybettiren şu yıllardır adı var kendi yok durumundaki ulaşım planı oluyor.
Aynı açıklamada kimi sivil toplum örgütlerinin iştigal konuları olmamasına rağmen mevcut düzenleme hakkında açıklama yapmaları da eleştirilmiş. Bu görüşü de ayrıca ilginç buldum. İnternetten Şehir Plancıları Odası’nın sitesine girip yaptıkları basın açıklamalarına göz attım. Gördüm ki malum odamız “Köprülü Kanyon Milli Parkı Yok Olma Tehlikesinde” diye bir açıklama yapmış. Bence şanslılarmış zira oradan biri çıkıp da “Kardeşim siz Çevre Mühendisleri Odası mısınız?” deseydi ne diyecekleri acaba?
Ben şuna inanıyorum. Tüm STK’larımız hangi konuda olursa olsun istedikleri açıklamaları yapmalı, istedikleri konuda fikirlerini açıkça beyan etmelidirler. Aynı zamanda da kendilerine yönelen eleştirileri de dikkate almalıdırlar. Ama tüm bunları yaparken siyasetten uzak durmalı, herhangi bir partinin arka bahçesi gibi davranmamalı, halkın menfaatine olan şeyleri söylemeye gayret göstermelidirler.
Açıklama ile ilgili dikkatimi çeken bir diğer konu da şu oldu. Uzun sayılabilecek bu açıklama içinde bazı anlatım bozuklukları gözü tırmalıyor. Uzun uzun cümlelerin başı başka bir şey sonu başka bir şey anlatıyor. Koskoca Şehir Plancıları Odası’nın böyle bir açıklama yaparken daha dikkatli olması hatta iştigal konusu “Türkçe” olan birisinden destek alması uygun olacaktır.