Önce olayı anlayalım, “yalan”a sonra değineceğim..
Dışişleri Bakanlığımız, geçtiğimiz cumartesi günü bir açıklama ile Almanya'da yaşayan ve Almanya'ya seyahat edecek Türk vatandaşlarını uyardı..
“Almanya'da yaşayan ve bu ülkeye seyahat etmeyi planlayan Türk vatandaşlarından tedbirli olmaları, yabancı düşmanı ve ırkçı muamele, davranış ve sözlü saldırılar karşısında itidalli hareket etmeleri” istendi..
Ve.
“Başta havalimanlarında olmak üzere Almanya'ya Türk vatandaşlarının varışlarında Alman emniyet ve gümrük makamlarınca keyfi olarak bekletme, sorguya çekme, saygısız davranma gibi kötü muamelelere maruz bırakılmalarının da sıklıkla yaşanılan uygulamalar olduğu” kaydedildi..
Türkiye’nin bu açıklaması Almanya Başbakanı Angela Dorothea Merkel’i çok rahatsız etti..
Hemen açıklama yaptı, ama bu rahatsızlık “koca bir yalan”la ifade edildi..
“Her Türk vatandaşı ülkemize seyahat edebilir” diyen Merkel, “bizim ülkemizde hiçbir gazeteci tutuklanmıyor, hiçbir gazeteci gözaltına alınmıyor, ülkemizde fikir özgürlüğü ve hukuk devleti ilkeleri geçerli, biz de bundan gurur duyuyoruz” dedi..
Almanya’da durum böyle midir, gelin “fikir özgürlüğünün ve hukuk devleti ilkelerinin geçerli olduğu(!)” ülkeye birlikte bakalım..
…
UĞURLU VE ZORLU ALIKONULDU
Şubat 2017’de..
Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği Avusturya'nın İnsburg Kenti'ndeki kayak merkezlerine yönelik inceleme gezisine katılan gazeteci Mehmet Uğurlu ve Ahmet Zorlu Alman polisi tarafından bir süre alıkonuldu..
Kayseri'den uçakla Stutgart Havaalanı'na inen heyet üyeleri, pasaport kontrolünden sonra Avusturya'ya hareket etmek için otobüsle gidiyorlardı..
Havaalanı çıkışında Alman polisi, gazeteci Mehmet Uğurlu'yu çantalarını aramak amacıyla polis noktasına aldı..
Polisin tutumuna heyetteki diğer gazeteciler müdahale edince, bir başka gazeteci Ahmet Zorlu da bir süre alıkonuldu..
Uğurlu, Alman polisinin ısrarla çantalarını didik didik etmesine tepki gösterdi ve“terörist muamelesiyle karşı karşıya kaldığını” belirterek polisle tartıştı..
Yaptığı aramada suç unsuru bulamayan Alman polisi, anlamsız bir şekilde alıkoyduğu Uğurlu, Zorlu ve diğer gazetecileri serbest bıraktı..
…
EL CEZİR SUNUCUSU MANSUR
Haziran 2015’te
El Cezire televizyonu sunucusu Ahmed Mansur, Almanya'nın başkenti Berlin'de gözaltına alındı..
Mansur, 2011 yılında Mübarek rejimine son veren devrim sürecinde Tahrir Meydanı yakınında “bir avukatı alıkoyarak işkence yapmak” suçlamasıyla açılan dava kapsamında 15 yıl hapse mahkum edilmiş, Mansur da kendisine yöneltilen suçlamaları, “temelsiz, uydurma ve tamamıyla sahte iddialar” şeklinde nitelendirmişti..
Mısır makamlarının isteğiyle gözaltına alınan Mansur, Mısır’da idam cezası olduğu gerekçesiyle o ülkeye iade edilmedi ve gösterilen tepkiler üzerine serbest bırakıldı..
Bu gözaltıya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra uluslararası gazeteci federasyonları ve birçok meslek kuruluşu büyük tepki göstermişti..
Özgürlük yanlısı Almanya yine bir gazeteciyi gözaltına almış oldu..
…
“AVROPOLİS”İN İNSAFI KADAR
Ve Alman gazeteci araştırmacı yazar Hans Martin Tillack..
Ünlü Alman dergisi Stern’in, AB’nin başkenti Brüksel muhabirliğini yapmaktaydı..
Ünlü gazeteci son zamanlarda kafayı, hükümet üyelerinin bulaştığı büyük boyutlu yolsuzluklara takmıştı..
Elinde sağlam belgeler vardı..
Bunları gazetesindeki köşesinden bir ucundan yayınlamaya başladı..
Önce uyarılar geldi hükümetten ve hükümete yakın çevrelerden..
Umursamayınca, korkutmalar ve örtülü tehditler yağmaya başladı..
Ve bir gün “Avropolis” kapısına geliverdi..
Brüksel’deki evi AB polisleri tarafından basılan, özel eşyaları ve yılların birikimi zengin arşivi kayıtsız-kuyutsuz elinden alınan Tillack, baskından hemen sonra gazetesini, Stern’i aradı..
Tüm avukatlarıyla seferber olan Stern, baskını Hamburg’daki mahkemeye taşıdı..
“Fikir özgürlüğüne değer veren” Almanya’daki Hamburg Yüksek Mahkemesi ne karar verdi biliyor musunuz?
“Avropol görevlileri dokunulmazlık hakkına sahip olduklarından, onlara karşı açılan dava düşmüştür..”
…
Yani, “AB’de ve dolayısıyla Almanya’da bir gazetecinin fikir özgürlüğü, Avropolis’in çizdiği sınırlar içinde geçerlidir”..
…
BATI HAYRANLIĞINI BIRAKIN
İşte size Almanya’da yaşanan örnekler..
“Bizim ülkemizde hiçbir gazeteci tutuklanmıyor, hiçbir gazeteci gözaltına alınmıyor, ülkemizde fikir özgürlüğü ve hukuk devleti ilkeleri geçerli, biz de bundan gurur duyuyoruz” diyen Merkel, yukarıdaki olayları bilmiyor mu sizce?
Sürekli olarak Türkiye’deki gazeteci gözaltı ve tutuklamaları diline dolayan Merkel, önce kendi kapısının önünü süpürmeli..
Utanmadan Türk kökenli Alman gazetecileri, gazeteci kimliğiyle “ajan provokatör” olarak Türkiye’ye gönderen Merkel, bu ajanlar gözaltına alınınca neredeyse bunu savaş sebebi sayacak..
Ve her fırsatta, “yalan söylemeye” devam edecek..
…
Şunu aklınızdan çıkarmayın..
Ne AB’de ne de Almanya’da “özgürlük ve özgür basın” diye bir şey yok..
Avrupa’dan Türkiye’ye düzenlenen “özgürlük turları” bunun en büyük kanıtıdır..
Ülkenizin kıymetini bilin bence..