Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), kredi kartı işlemlerinde uygulanan azami faiz oranlarında seçici bir indirime giderek, bireysel ve kurumsal kullanıcıları doğrudan ilgilendiren önemli bir adım attı. Resmî Gazete ’de yayımlanan düzenleme, 1 Ağustos 2025’ten itibaren yürürlüğe girecek ve hem tüketicilerin hem de finans sektörünün dengelenmesi hedefini taşıyor.
Detaylar: Kime ne kadar indirim?
Yeni düzenlemeye göre:
Dönem borcu bakiyesi 25 bin TL’nin altında olan bireysel kredi kartı sahipleri için uygulanan azami akdi faiz oranı yüzde 3,5 seviyesinde sabit tutuldu. Bu grup, kredi kartı kullanıcılarının önemli bir bölümünü oluşturuyor.
*25 bin – 150 bin TL arası dönem borcuna sahip bireysel kartlarda faiz oranı yüzde 4,25’ten yüzde 4’e indirildi.
*150 bin TL’nin üzerinde borcu olan bireysel kartlar ile kurumsal kredi kartları için azami faiz oranı yüzde 4,75’ten yüzde 4,50’ye çekildi.
*Nakit avans ve kredili mevduat hesabı (KMH) faiz oranı ise yüzde 5’ten yüzde 4,75’e düşürüldü.
Bu oranlar, borç bakiyesine göre kademeli olarak belirlenmiş durumda. Küçük tutarlı borçlar için faiz oranının sabit kalması, Merkez Bankası’nın kontrollü bir genişleme yaklaşımı benimsediğini gösteriyor.
Kararın perde arkası ve ekonomiyle ilişkisi
Son dönemde Türkiye’de tüketici kredileri ve özellikle kredi kartı harcamaları hızla artış gösterdi. Enflasyonun hala hedefin üzerinde seyrettiği bir ortamda, kredi kartı kullanımı pek çok kişi için gelirini dengeleme aracı haline geldi. Bu da bireysel borçluluk oranlarını yükseltti ve bankaların risk yönetimini zorlaştırdı.
Merkez Bankası, geçtiğimiz aylarda kredi kartı nakit avans faizlerini ve diğer borçlanma maliyetlerini artırarak tüketimi yavaşlatmayı ve talep baskısını kontrol altına almayı hedeflemişti. Şimdi ise sınırlı bir faiz indirimiyle, özellikle yüksek tutarlı borcu olan kesimi rahatlatmayı ve bankacılık sektöründeki tahsilat risklerini azaltmayı amaçlıyor.
Bu karar, kredi kartı kullanıcılarının ödeme gücünü desteklerken, piyasada ani bir kredi genişlemesini tetiklemeyecek kadar temkinli bir adım olarak öne çıkıyor.
Beklenen etkiler: Tüketici ve finans sektörü
Kısmi faiz indirimlerinin, bireysel kullanıcılar açısından en somut etkisi, aylık faiz yükünün hafifletilmesi olacak. Özellikle dönem borcu yüksek olan kullanıcılar için aylık faiz maliyetinin 25 baz puan düşmesi, toplam borç yükünü azaltarak ödeme dengesini biraz daha yönetilebilir hale getirecek.
Bununla birlikte, enflasyonist baskıların sürdüğü bir dönemde, harcamaların tekrar artmasına neden olabilecek ölçekte güçlü bir etki beklenmiyor. Zira Merkez Bankası, en düşük borç dilimi için faiz oranını sabit tutarak harcama eğiliminin keskin şekilde canlanmasını engellemeyi amaçlıyor.
Finans sektörü açısından ise bu karar, tahsil edilemeyen alacakların artmasını önlemek ve bireysel kredilerdeki riskin daha kontrollü yönetilmesini sağlamak adına bir risk yönetimi adımı olarak değerlendiriliyor.
Genel değerlendirme: Dengeli bir adım
Merkez Bankası’nın faiz indirim kararında hem ekonomik büyümeyi destekleme arzusu hem de enflasyonu kontrol altında tutma hedefi dikkat çekiyor. Ekonomideki yavaşlama sinyallerine karşı bir “yumuşama” mesajı verirken, aynı zamanda makroekonomik dengeleri de korumaya çalışıyor.
Bu karar, tek başına büyük çaplı bir kredi genişlemesi yaratmayacak olsa da piyasaya “kontrollü destek” mesajı göndererek özellikle yüksek borçlu kesimin yükünü bir nebze hafifletecek.
Sonuç olarak, Türkiye ekonomisinde kredi kartı faizleri gibi mikro ölçekli adımlar hem tüketicilerin finansal sağlığını hem de makroekonomik dengeleri korumada kritik rol oynuyor. Gelecek dönemde; enflasyon, iç talep ve küresel finansal koşullara göre Merkez Bankası’nın bu tür ayarlamaları sürdürmesi olası görünüyor.
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar
[email protected]