Yıl 1987. Yeni İleri Gazetesi?ni kuran Menderes Türel, 1.5 yıllık gazetecilik mesleğini bırakıp, kendi özel işine dönen bendenizi tekrar gazeteciliğe davet eti.
?Senin gibilerine bu camianın ihtiyacı var? daveti üzerine, biraz da yarım kalmış hesabımızı görebilmek adına, davete icabet ettik.
Menderes Türel ile Yeni İleri Haber Merkezi?nin bulunduğu Kökmen İşhanı?na vardığımda Türel?in, babasına ait İleri gazetesine gittiğini öğrendim.
O zamanda cep telefonu mu var?
Menderes Türel babası Suphi Türel ile oturmuş sohbet ediyordu. Beni görünce, ?Gel, gel? diyerek buyur etti.
?Vedat. Sen iyi bir gazetecisin. Bunu 1.5 yıldır Sabah gazetesinde kanıtladın. Seni takip edenlerdenim. Mesleği bıraktığını duyunca sana teklifte bulundum. Gel aramıza tekrar katıl? dedi.
Gazeteciliği yarıda bırakıp, özel işime dönme gerekçemi söylediğim an, ?Evlat. Bizim meslek delikanlı işi. Senin de gözlerinde o kıvılcımı az çok görebiliyorum. El ele verin Menderes ile. Kader birliği edin ve çıktığınız yolda bir birinize hep destek olun. Sizi kimse yolunuzdan alıkoyamasın. Doğru sarsılır ancak yıkılmaz? demişti Suphi amca.,
Ve beni bu sözleriyle etkileyip, 24 yıldır gazetecilik yapmama sebep olan Suphi Türel şimdi aramızda yok.
Rahmetli oldu Suphi amca.
Yakalandığı amansız hastalığın pençesinden kurtulabilmek için çok direndi.
Ama başaramadı.
Sevenleri yalnız bırakmadı.
Muratpaşa Camii?ni tıka basa doldurdu son yolculuğunda.
Uncalı mezarlığında da toprağa verdik.
Ruhun şad olsun Suphi amca.
Yattığın yerde rahat uyu.
Herkes oradaydı ancak, benim gözlerim Büyük Şehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın?ı aradı.
Bir insan siyaset kulvarında rakip olabilir.
Başbakan?ın Antalya?ya gelişlerinde bahane uydurup, karşılama olayını yapmaya bilirsin.
Saygı duyarım.
Ama ortada bir insani görev var. O da mazeret ne olursa olsun, 1.5 yıl öncesine kadar 5 yıl boyunca senin oturduğun koltukta oturup, senin gibi Antalya şehrini yöneten kişinin en değerli varlıklarından birisi vefat etmişse eğer, insanlık dersi vermek adına mazeretleri 10 dakikalığına da olsa, rafa kaldırmalısın ki, değil Antalya, tüm Türkiye adam görsün.
Demek ki bu düşünce, Üniversite?den getirilen akıllı ama, akıl erdiremeyen danışmanlarla olmuyormuş.
?Adamlık makamına öğrenimle gelinmez. Zira -Tahsil cehaleti alır, eşeklik baki kalır? diye boşa dememişler.
Açıkçası ben bu gelmeme olayını yadırgadım.
Çünkü bugün Türel yarın sen.
Kimse bu dünyaya çakılı kalmayacak.
Suphi amcayı Uncalı mezarlığında toprağa verdik, dönüyoruz. Mezarlık çıkışına kadar önümdeki birkaç kişi, ?Müdür mezarcıyı dövmüş? sohbeti yaparak yol alıyor. Kulak kabarttım, Mezarlıklar Şube Müdürü Aşur İbat?ın, özel şirkette çalışan ve mezarlık işçiliği yapan bir genci dövdüğü ve olayın savcılığa intikalinden bahsediyorlar.
Dün gazeteye geldim, konuyu araştırttım, doğruydu.
Vay be.
Siyasi görüş ayrılığını marifet sayıp, bir cenaze törenine dahi katılmaktan geri duran Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın?ın sorumluluğundaki mezarlıkta dayak olayı baş gösteriyor.
Üstelik bu devirde.
Ahde vefayı yada insani görevi unutanlar, hangi devirde olduğumuzu mu göz önüne alacak?
İYİ BAYRAMLAR