Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın Hoca’nın yerel seçimlerin son günlerinde, “İzninizle, ücretini kendi kaynaklarımla ödediğim bu ilanda teşekkürlerimi sunmak istiyorum” dediği ve bu köşeden dün o teşekkür ilanının içerisinde yer alan kişilere yaptığı hitapları ele almıştık ya.,
Bizim Kuaför Muhammed Bıcı telefon açıp, “İşine gelen yerleri belirtmişsin. O ilanın esas öyle bir yeri var ki, iyi bak belki görürsün” demez mi?
Biz nerede hata yapmıştık ki?
Aradım, taradım, en ince ayrıntısına kadar ilan metnine büyüteçlerle baktım ama Bıcı’nın işaret ettiği yerde bir türlü duramadım.
Geri telefon açtım. “Sana göre bir yer dikkat çeker, bana göre başka yer. Hiç işin gücün kalmadı da, bana kumda toplu iğne mi aratmaya kalkıyorsun” diye çıkıştım.
“Senin altın bileziğin var mı” deyip telefonu yüzüme kapatmaz mı?
Ah o telefonu kapatmamış olsaydı neler demezdim ki bu sorusuna?
İçimde kalmasın deyip, bir daha telefon açıp söyleyeceklerimi söyleme gereği duymadım ama, neyi işaret ettiğine fena halde takmıştım.
Ve üstün zekamı kullanıp (!) bilezik olayından yola çıkarak, o işaret edilen yeri buldum.
O bölümü hakikaten atlamışız.
Telefon açan çok bilmiş berberin ne denli haklı olduğunu, hocanın teşekkür ilanı metninin son bölümlerini 4-5 kez okuduktan sonra anlayabildim!..
İşte ilandaki hocanın bir söylemi daha:
“Kepez’in en yoksul evlerinden birinde, kampanyama katkı olsun diye minik bir bilezik verdiler. 2 yaşındaki bir kız çocuğunun altın bileziği. İşsiz güçsüz gencecik bir ailenin, küçük kızının bileziği.
O bilezik hep benimle olacak. Tüm çocuklarımız sağlıkla, mutlulukla ve gururla büyüsün diye çalışırken, o bileziği hep yanımda taşıyacağım.”
Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, yerel seçim kampanyaları çerçevesinde Kepez’in en yoksul evlerinden birisine gidiyor. İşsiz güçsüz gencecik bir ailenin 2 yaşındaki kız çocuğunun bileziğini o aile hocanın kampanyasına katkı koymak amacıyla kendisine veriyor.
Ben demiyorum, bileziği aldığını teşekkür ilanında açıkça belirten hoca söylüyor.
Ve kampanya döneminde hakikaten o küçük de olsa bileziğe ihtiyacı olduğundan mıdır, uğur denemesinde bulunduğundan mıdır bilemiyorum, Hoca da yoksul ailenin çocuğunun bileziğini alıyor.
Vay da vay.,
Ama satmamış Akaydın hoca o bileziği..
Nitekim kendisi, “O bilezik hep benimle olacak” diye satmadığını açıkça belirtmiş.
Teşekkür yazısı ile ilgili telefon açan muhterem kardeşimiz var ya, belli bir süre sonra tekrar telefon açtı ve sordu;
“Söylediğim yeri bulabildin mi?”
“Buldum.”
“Peki ne düşündün.”
“Sana ne be adam” diyesim geldi ama, ayıp kaçar diye demedim.
“Sen olsaydın böyle bir durumda ne yapardın” diye benim cevabımı beklemeden ikinci bir soru yöneltip, telefonu kapadı.
Adama resmen sinir olmuştum da, ama haklılık payı yok değildi.
Ben olsaydım ne yapardım?
Öncelikle Antalya’da onca katı, yatı var mı bilemiyorum, Çorum’da yüzlerce dönüm arazi ve gayrimenkul sahibi birisi olarak yoksul ailenin 2 yaşındaki çocuğunun bileziğini kesinlikle almazdım.
Diyelim ki aldım!..
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanmış olsaydım, o uğurlu bileziğin sahibinin yedi sülalesini iş sahibi yapardım.
“Niye” diye kimse sormasın, işsiz güçsüz gencecik bir aile olduğunu söyleyen Hoca’nın kendisi değil mi?
İşte ondan..
Öyle hocanın dediği gibi, “Tüm çocuklarımız sağlıkla, mutlulukla ve gururla büyüsün diye, yanımda taşırdım” gibilerinden laflarla, genç nesiller yetişmiyor.
O 2 yaşındaki kız çocuğunun ömür boyu eğitim masraflarını da üstlenirdim.
Çünkü her insan prof1esör olabilir ama, herkes Büyükşehir belediye Başkanı olamaz.
Sahi hocam..
Kim bu aile?
Ve bilezik nerede?
Yoksa sattın mı?
Not: Bir ilan da oy verip seçtikleri Akaydın hoca için Antalyalılar 2014’de yerel seçimler öncesi teşekkür ilanı vermeye hazırlanıyorlarmış!..
Trend Haberler

Ali Yılmaz’ın tüm mal varlığına el konuldu

Meğer Narenciye’yi Karabulut almış!

Ali Yılmaz dahil 8 kişi cezaevine gönderildi

Antalya’nın köklü kuyumcusu sessizce kapandı: Gökhan Böcek yaktı ve kaçtı

Ali Yılmaz sessizliğini bozdu: ‘İş birliği olsaydı davalık olmazdım’

Yapay zeka terapi yerine geçemez: Empatiyi sadece taklit eder