SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Mustafa Zihni Tunca’ya “hayırlı olsun” ziyaretimizi güzide bir ekiple gerçekleştirdik.
Hocamız diye demiyorum; bir mevki bir makam, bir insanda bu kadar mı naif durur? Konuştuğumuz Muallim Tunca ise durur arkadaş.
SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesi’nin yerleşkesi geniş, müreffeh bir mekan üzerine inşa edilmiş. Kendinizi bir resim heykel sergisinde geziyormuş havasında hissediyorsunuz. Randevunuza benim gibi geç kalmak istemiyorsanız, en az otuz dakika önce gitmenizi öneriyorum. Yağlı boya tablo ve heykelleri izlerken zamanın nasıl geçtiğini fark etmiyorsunuz.
“Açık kapı” uygulamasını bu güne kadar siyasetçilerde birçok kez haber yapmışlığımız vardır. İlk kez bir dekan için yapıyoruz. Öğrenci, veli ya da Ispartalı. Tüm vatandaşlarımıza bilim dünyasında açık bir kapı var. Muallim Tunca üniversite ile vatandaş arasındaki duvarları yıkmaya kararlı.
Çılgın projelerden bahsetti. Isparta’nın en ücra köylerine kadar icra edilecek tiyatrolardan Isparta merkezde yapılacak uluslararası konserlere kadar geniş bir yelpazede çeşitli etkinliklerle çok farklı bir Güzel Sanatlar Fakültesi takip edeceğiz. Kısaca, önümüzdeki eğitim sezonunda sık sık Türkiye’nin gündeminde olan bir SDÜ izleyeceğiz.
Hoca anlattıkça ben oturduğum kırmızı koltukta heyecanlanıyorum. Uluslararası bir konseri Pisidia Antiocheia da SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri icra ederken hayal ediyorum. Isparta’nın kardeş kentlerinden olan Bitlis Valisini, Belediye Başkanını, protokolünü, Moldava’nın Gagavuzya/Komrat yetkililerini, hakeza Belçika’nın Genk ve İran’ın Hamedan yetkililerden oluşan heyetleri ağırladıklarını ve sadece Türkiye’de değil tüm dünyada ses getiren çalışmalara imza atan bir fakülteyi görüyorum.
Tunca’nın “Ali İhsan bizi beklemekten helak oldu” seslenişiyle ekibimiz hareketleniyor. Antalya’dan ahde vefa sahibi dostlarla gerçekleştirdiğimiz ziyarette, bedene sağlık, ruhlara şifa bir ziyafet için Ferah Lokantası’nın yolunu tutuyoruz. Ali İhsan’ın muhterem atası Hacı emmimin özel soslarıyla hazırladığı nice lezzetli yemeklerle bedenlerimizde bir şenlik yaşarken, o şerbeti ayrıca zikretmesem yemeğin ruhuna ihanet etmiş olurum. Bu yazıyı okuyup Isparta’da Ferah’a gidecekler 4 katlı lokantanın giriş katında Hacı emmimle göz teması sağlayacağınız bir masa da oturun. Üst katlara çıkabilirsiniz deseler de siz hacı emmimin göz mesafesinden ayrılmayınız. Kuzu şişi tadın, tandırdan kendinize bir ziyafet çekin. Ara sıra şerbetinizi yudumlayın. Kuşbaşılı kaşarlı pidenizi masanız da bulunan yarenlerinizle paylaşın. Yemeğinizin üstüne kendi üretimleri olan helva kaymakla kendinizi şımartın, ziyafetinizi taçlandırın. Ya da kaymaklı kadayıfı tercih edebilirsiniz.
Ferah’tan ayrılırken hemen arkasında Mimar Sinan’ın öğrencilerinin inşa ettiği camiye gitmeyi, Ferahın hemen solunda bulunan Gül Birlik Fabrikası’nın orijinal ürünlerinin satıldığı mağazadan hediyeliklerinizi almayı unutmayın.
Yolunuzu bekleyen eşiniz ve anneniz için Katre’den un kurabiyesi almak Isparta’da yapmadan dönmemeniz gereken işlerdedir.
Bu güzel gün; Mustafa Tunca, Doğan Balakan, Şifa Çiçek, Turgut Bucak, Halil Demir, Kürşat Yeşilkaya, Ferdal Şekerci, Çetin Meral, Yılmaz Meral, Can ve Yunus Erdoğan’la yaşandı.