Sokağı ya da caddesi güzelleştirilen(!) esnaf..
Ya bana yalan söylüyor, ya da AESOB Başkanı Abdullah Sevimçok’a..
Dün Sevimçok’un yaptığı açıklamadan ben bu sonucu çıkardım..

Bakın Antalya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (AESOB) Başkanı Abdullah Sevimçok ne diyor:
“Temalı (güzelleştirildiği iddia edilen) cadde ve sokaklar Antalya’ya renk katarak yerli ve yabancı turisti çarşılara çekiyor..”
Bunu söyledikten sonra, “Şemsiyeli” sokağı da örnek gösterip, “eskiden o sokaktan kimse geçmezdi, şimdi cıvıl cıvıl” diye anlatıyor..

Oysa..
Ben o güzelleştirilen bütün cadde ve sokakları tek tek gezdim..
Esnaftan tanıdığım da var..
Tanıdıklarım dahil esnafın çoğuyla konuştum..
“Caddelerin güzelleştirilmesi, işinizini hareketlendirdi mi, kazancınızı arttırdı mı” diye sordum..
Aldığım cevap aynen şöyle oldu hep:
“Yok Ali Bey, eskiden nasılsak şimdi de öyleyiz..
Turist de aynı, başka gelen giden de..
Tek fark, kaldırım ve yollarımızın daha düzgün bir hale gelmiş olması..
Yoksa, kazancımızda bir değişiklik yok, idare edip gidiyoruz öyle..”

Eminim, o cadde ve sokakları Sevimçok da gezmiş, esnafla sohbet etmiştir..
Merak ediyorum..
Bana “işimizde değişiklik yok” diyenler, Sevimçok’a, “cadde güzelleşti, turistler akın akın geliyor, işimiz hareketlendi, aman bunların devam etmesi için elinizden geleni yapın” mı dedi acaba?
Yoksa Sevimçok, makamının getirdiği sorumluluk nedeniyle, esnafı motive etmeye, bu arada belediye başkanının hoşuna gidecek açıklama yapıp, esnafla ilgili bir başka işin zeminini mi yapmaya mı çalışıyor?

Bakın..
Hizmet hizmettir..
“Cadde güzelleştirmeleri(!)” adıyla da yapılsa, nihayetinde düzenlenen kaldırım ve dökülen asfaltları görmezden gelmek abes olur..
Eğer, o caddelerdeki binalarla vitrin ve tabelalar da estetik bir hale getirilebilseydi..
İşte o zaman yapılan işe “güzelleştirme” denilebilirdi..
Geçelim..
“Güzelleştirilen(!) caddelerde esnafın işi arttı” diyen Sevimçok’a şunu soracağım:
Işıklar Caddesi’nde, hemen her gün (DİKKAT: HER GÜN)bir-iki dükkan “iş yapamadığı” için kapanıyor..
Bir dünya masraf ediliyor, yerine bir başkası açılıyor..
3 ay geçmiyor, onlar da kapanıyor..
Bunları görmezden mi gelelim?
Antalya’nın en hareketli caddelerinden biri olan Işıklar’da durum böyle ise..
Diğer güzelleştirilen(!) caddelerde “durum daha iyi” demek mümkün olabilir mi?

Sevimçok’a bir-iki tavsiyem var..
“Gerçek” olmayan dünkü açıklamanla, hem hiç haketmeyen birine prim kazandırıyorsun, hem de esnafı kendine kahkahalarla güldürüyorsun..
“Şemsiyeli Sokak” iki tarafı lokanta-bistro türü, insanların temel içgüdülerinden biri olan beslenme güdüsüne hizmet eden mekanlarla dolu..
İki sokak ötesinde de “insan geçmeyen” bir başka sokak var..
Hatta kentin başka yerlerinde de var..
Oraya da örneğin, “mor ışık saçıp sinekleri kovalayan enteresan bir lamba” koyup, başkanı oraya getirip birçok defa da medyada haber yaparsan, o sokağı da “beslenme” esnafıyla donatırsan, orası da dolar ve taşar..
Esnafı da iyi kazanır..
Bir şemsiyeli sokağı örnek verip, diğerlerini de aynı kefeye koymayı, açık söyleyeyim, esnafların başkanına yakıştıramadım..
Üstelik, “temalı” diye nitelendirmesine çok şaşırdım..

Sevgili Sevimçok..
Elbette kentin bütün cadde ve sokaklarının düzgün olması, güzelleşmesi, temalarla şekillendirilmesi harika olur..
Ama..
Bunun esnafa gerçekten bir faydası yoksa (ki öyle), “kenti güzelleştirdiğini iddia edenlerin ağzıyla açıklama yapmak” esnafın başkanına yakışmaz..
Bence, sen bir kez daha dolaş o güzelleştirilen(!) yerleri ve esnafla bir daha konuş..
20 kişiden birinin söylediğini de “hepsi söylüyormuş gibi” gerçek kabul etme lütfen..

“Teşvik”i anlarım ama, “hak edilmemiş bir övgü”yü anlamam..
Bilmem anlatabildim mi?