Oldum olası çifte standart uygulayanları sevmedim, itibar etmedim.
Maalesef Antalya’da bu çifte standart olayı çok yaygın.
Örneğin STK’ların çoğu kendi siyasi düşüncesine yakın olan partilerin yanlışlarını görmezden gelir. Kendisine yakın olan partinin doğrularına ise ‘yanlış’ demekten çekinmez.
Buna benzer çok örnek verebiliriz.
Ama sizi bunlarla meşgul etmek istemiyorum.
Gelelim asıl konumuza.
Dün gazeteleri okuyanlar ‘Türel sürgünleri’ diye haberlerle karşılaştı.
Haberde Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in eski başkan Mustafa Akaydın’ın bürokratlarını Gündoğmuş ve Akseki gibi uzak ilçelere sürgüne gönderdiğini aktarmış. Eğer bunun adı sürgünse bu sürgünler geçmişte yani Akaydın döneminde de yaşandı. O tarihte kafasını kuma gömenler birdenbire hak savunucu oldu. Sorarım size; Türel’in bürokratları ‘Guantanamo Kampı’ olarak bilinen derme çatma masalar ve ofis demeye bin şahit isteyen, sıvası dahi yapılmayan bir ofise gönderildiğinde neredeydiniz? Neden ses çıkarmadığınız? Bunlara yapılan haksızlık değil miydi? Neden haber yapılmadılar?
Cevap vermezsiniz, veremezsiniz. Çünkü siz hak hukuk arayışında değilsiniz. Her zamanki gibi çifte standart uyguluyorsunuz.
Benden bugünlük bu kadar.
Gerisini Akaydın döneminde sürgüne gönderilmiş bir bürokratın çocuğunun kaleminden okuyun.
“Babası 5 yıl sürgün edilip, her türlü mobbingin uygulandığı bir bürokrat çocuğu olarak bugün (dün) Antalya’da yerel gazetelerinin manşetlerine taşıdığı ‘sürgün’ haberlerini şaşkınlıkla okudum. 5 yıl boyunca evimizde neler yaşandı, nasıl muamelelere maruz kaldık kimse bilmez. ‘Kaldık’ diyorum çünkü sadece sürgün edilen bürokrata değil onun ailesine de 5 yıl boyunca ne türlü eziyetler edildi, en iyi biz biliriz. O yüzden öncelikle İleri Gazetesi’nin manşetten verdiği habere teşekkür ediyor, ancak buz dağının sadece görünen yüzünü verdiklerini belirtiyorum. Bir de samimiyet çağrım var; CHP’li Antalya Milletvekili Sayın Gürkut Acar’a. “Sayın vekilim, ne zamanki toplumun her kesiminden insana yapılan zulme ‘hayır’ diyeceksiniz o zaman samimiyetinize inanacağım. Şimdi Büyükşehir’de yaşanan sürgün için önerge verirken, geçen 5 yılda neden sustuğunuzu ve hatta şu anda Muratpaşa Belediyesi’nde yaşananlara neden sessiz kaldığınızı açıklamadığınız sürece samimiyetinize inanmıyorum.”