Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, dün basın mensuplarına yapılan ve yapımı devam eden projeler için bilgilendirme gezisi düzenledi.

CHP’li meclis üyelerinin de hazır bulunduğu geziye çok sayıda gazeteci katıldı.

Gezi boyunca başkan Uysal’ın ‘temel’ ve ‘sosyal’ belediyecilikten söz etmesi dikkat çekti.

Temel belediyecilikte yol, kaldırım, park ve benzeri hizmetler yapılır. Bu ise belediyenin asli görevidir. Yani belediye bunun için vardır.

Sosyal belediyecilik ise daha farklı bir durumdur.

Bunu başarabilen ise, gerçek belediye başkanlığını, belediyeciliği yapmış olur. Şahsen ben de belediye hizmetlerinde en çok bu konuya dikkat ederim.

Yani toplumun sorunlarına inebilen, gerektiğinde öğretmen, gerektiğinde baba, gerektiğinde doktor, gerektiğinde arkadaş olabilmek önemlidir. Bunu başarabilen görevini yapmış olur. İşte dün gezide bunların yapıldığını gördük.

Özel ders alamayan öğrencilere ders, maddi imkansızlığı olan ailelere giysi, yine maddi durumu elvermeyen öğrencilere yurt ve buna benzer hizmetlerin Muratpaşa Belediyesi’nce verildiğini gördük. Tabi bunlar güzel şeyler. Asli görevi olan temel belediyeciliğin dışında sosyal belediyecilik alanında da hizmet verebilmek önemlidir. Dolayısıyla dün şahit olduğum hizmetleri bir Antalyalı olarak, bir Muratpaşa seçmeni olarak alkışlıyorum.

Başkan Uysal, hizmet açıklamalarının dışına çıkarak son dönemlerde çok konuşulan konulara da değindi. Bunardan biri de Akdeniz Manşet Gazetesi olarak gündeme getirdiğimiz Bambus’tu. Malumunuz Bambus olarak bilinen bölge dünyaca ünlü falezlerde yer alıyor. Birileri burada yasaları hiçe sayarak beton döktü. Bunu da bölgeye denizden kepçe götürerek yaptı. Konunun gazetemizde haber olmasından sonra ise kamuoyunun bir bölümü ayaklandı, bölgede eylem bile yaptı. Haliyle Başkan Uysal da konuya duyarsız kalmadı ve önemli açıklamalarda bulundu. Konunun rahatsızlık verdiğini, sessiz kalınamayacağını belirten Başkan Ümit Uysal, “Burası eninde sonunda yıkılacak” diyerek kent hassasiyeti olanları rahatlattı. Umarım Başkan’ın söyledikleri lafta kalmaz ve Antalya’nın bu bölgesi katliamdan kurtulur.