Büyükşehir Belediyesi, kimi çevrelerce hala tartışılıyor olsa da şehiriçi toplu ulaşımda yıllardır yaşanan sorunlara çözüm noktasında önemli bir sistem değişikliğine gitti. Aslında yıllardır dillendirilen ancak ulaşım aktörlerinin uzlaşmazlığı yüzünden bir türlü hayata geçirilemeyen bu değişiklik, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in kararlılığı sayesinde bu yılın başında nihayet uygulamaya konulabildi. Gerçi henüz tam anlamıyla sistem oturmuş olmasa da bugüne kadar yaşanan bir takım sorunların yavaş yavaş ortadan kalktığını görebiliyoruz…
Örneğin duraklarda yolcu kapma terörü artık sona erdi. Bir iki yolcu fazla alabilmek için birbirlerinin önüne kıran sürücüleri görmüyoruz. Duraklarda dakikalarca bekleyenler de kalmadı. Niye? Çünkü artık ‘havuz’ sistemi uygulamada. Yani tüm gelirler bir havuzda toplanıp eşit şekilde pay ediliyor. Dolayısıyla şoförlerin patrondan ‘aferin’ almak için yolcu kapmasına gerek kalmadı. Bu durum, yolcu ve sürücüler arasında zaman zaman yaşanan tartışmaları da asgari seviyeye çekti. Patron artık günlük hasılatı sormadığı için şoför rahat, rahat olduğu için de vatandaşa karşı daha hoşgörülü…
Duraklarda gereksiz beklemeler ve aşırı yolcu alımı olmadığı için vatandaş da geçmişe nispeten oldukça huzurlu…
Tabii tüm bu olumlu gelişmelere rağmen henüz sorunların tam anlamıyla bittiğini söylemek de mümkün değil. Kent içi ulaşımda kullanılan tüm araçların 12 metrelik otobüslere dönüştürülmesi süreci uzadıkça yeni sisteme olan güven sarsılıyor…
Duraklarda insanlar, “Bu sistem de tutmayacak..” gibisinden yüksek sesle mırıldanmaya başladı bile…
Ayrıca, yukarıda bahsettiğim ‘iyileşmeler’e rağmen unutulan veya gözden kaçan aksaklıklar da var. Bazı güzergahlarda hala araç sayısı son derece yetersiz. Örneğin Varsak depolamadan çıkıp Eski Sanayi, Fatih Caddesi üzerinden Mevlana Kavşağı’na oradan da Eğitim Araştırma Hastanesi’ne uzanan güzergahta sadece 48 tabela nolu bir araç çalışıyor. Üstelik bu araç yolcu yoğunluğunun daha az olduğu gerekçesiyle mesai saatleri başlangıç ve bitimi hariç yarım saatte bir (o da savsaklamalarla zaman zaman 40-45 dakikaya çıkabiliyor) sefer yapıyor. Yani bu saatlerin dışında durağa çıkan vatandaş asgari yarım saat beklemek zorunda. Bu güzergah adeta kaderine terk edilmiş durumda. Oysa artık havuz sistemi uygulanıyor. Yani yolcu yoğunluğuna filan bakılmaması gerek ama geçmişten gelen alışkanlık bu, hatta hala devam ediyor.
Sürekli kullandığım bir güzergah olduğu için burayı örnek verdim. Eminim kentin başka bölgelerinde de bu durumda olan yerler var. Yeni sistemle birlikte güzergahlar da yeniden belirlenmişti fakat sanıyorum bazı yerler gözden kaçırılmış. Tabii geleneğimizde var, göç yolda düzelir derler. Bu tür aksaklıklar zaman içerisinde mutlaka düzeltilecektir. Biz bunları dile getirerek sürecin hızlanmasına katkı koymak istiyoruz. Çünkü mevcut sorunların çözüm süreci uzadıkça yukarıda da vurguladığım gibi yeni sisteme olan inanç zedeleniyor.
İyi tatiller..