Türkiye günlerdir okullarda dağıtılan sütleri konuşuyor.
Birçok ilde yüzlerce öğrencinin sütten dolayı zehirlendiği yazılıp çizildi.
Bunu fırsata çevirmek isteyen bazı çevreler olayı siyasi malzeme olarak kullandı.
4 Mayıs tarihinde kaleme aldığım yazıda iyi niyetle yapılmış süt dağıtım girişimine art niyetle saldırıldığını dile getirmiştim.
Zaman beni haklı çıkardı.
Önceki gün Antalya Valiliği’nden süt açıklaması geldi. Dün gazetelerde okumuşsunuz. Yapılan yazılı açıklamada, 2 Mayıs’ta Başbakanlık talimatıyla Antalya’da 632 okulda 182 bin 717 öğrenciye süt dağıtımının başladığı hatırlatıldı. Açıklamada, sütlerin tüketilmesinin ardından 2 Mayıs’ta 113, 3 Mayıs’ta 56, 4 Mayıs’ta 38, 5 Mayıs’ta ise 2 öğrencinin rahatsızlanarak sağlık kuruluşlarına başvurduğu belirtildi.
Açıklamanın devamında “Başvuran öğrencilerin sağlık kuruluşlarında yapılan muayenelerinde sütten kaynaklı rahatsızlığa rastlanmamış olup, rahatsızlıkların nedeni laktoz intoleransı olarak değerlendirilmiştir. Besin zehirlenmesi vakasına rastlanmamıştır. Öğrenciler aynı gün içinde taburcu edilmiştir. İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından tüm okul sütlerinden dağıtılmadan önce her partiden numuneler alınmıştır. Dağıtılan sütlerin programa özel ambalaj ile yeni üretim olduğu ve son tüketim tarihinin en erken 18.08.2012 olduğu tespit edilmiştir” denildi.
Valiliğin yaptığı bu açıklama art niyetli kişilerin olduğunun apaçık kanıtıdır. Birileri siyasi rant elde etmek için düğmeye basmıştır. Velilerin kafasını bulandırarak herkesi tedirgin etmiştir. Çocukların nafakası üzerinden siyaset yapılmıştır. Ancak yapılan muayeneler bu kişilerin yalanını ortaya çıkarmıştır.
Valilik açıklamayı üstünkörü yapmamıştır. Bizzat öğrencilerin rahatsızlandığı bildirilen okullara gidilerek sütten numuneler almıştır. Bu numuneler Antalya Gıda Kontrol Laboratuarı’na gönderilmiştir. Yapılan incelemelerde ise herhangi bir olumsuzluk tespit edilmediği görülmüştür. Dolayısıyla bir kaşık suda fırtınalar koparanlar vatandaşı boşu boşuna tedirgin etmişlerdir. İyi niyetle yapılan bir uygulamayı baltalamaya yeltenmişlerdir. Onları da vicdanlarıyla baş başa bırakıyorum.