“İstanbul’dan sonra Türkiye’nin göz bebeği şehri Antalya.”
“Dünya kenti Antalya.”
“Avrupalılardan sonra Asya ülkelerinden de turistin aktığı turizm cenneti Antalya.”
Daha sayalım mı?
Sırala sıralayabildiğin kadar.
Diyorlar ki?
“Sen gazeteci olarak gezi parkıyla ilgili neler yazdın?.”
Benim ülkemde çıkan her boyalı basında.
Televizyonların saat başı haberlerinde.
İnternet aleminin haber sitelerinin yanı sıra, Face ve Twet gibi sanal paylaşım ortamları olsun, tümünde Gezi Parkı konusu işleniyor mu, işlenmiyor mu?
Hem de bıkıp usanmak bilmeden.
O zaman ben yaşadığımız kentin en küçük bir sorununa değinsem asli görevimi mi yapmış olurum, yoksa laf olsun zihniyetiyle hareket edip, Gezi Parkı konusuna parmak atıp geçmiş mi?
En iyisi yıllardır yaptığımız gibi, doğru bildiğimiz, kendi mantığımızı yürüttüğümüz sıcak gündemlerden vazgeçmeyelim.
Dün öğlenin sıcağında Yenikapı tarafından geliyorum. Bankalar Caddesi üzerindeki rayların üzerinden geçtim, Doğu Garajı-Andızlı Mezarlığı istikametinden eski otogara gideceğim.
İsmet İnönü Kız Enstitüsü ve İnönü İlköğretim Okulları’nın yanı sıra, eski Vakıf Hastanesi de bilindiği gibi yıkılıp, yerlerine Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında katlı otopark, çarşı ve donatı alanları proje çalışmaları başlatılmıştı ya.,
Tam 6 yıl önce.
Ne yazık ki 4 yıllık Mustafa Akaydın yönetimindeki Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde de söz konusu yer hala inşaattan öteye gidebilmiş değil.
Yazının girişinde nasıl bir kentte yaşadığımızı belirtmiştik ya.,
Ben öyle bir kentte yaşadığını sanan herkesi, Antalya’nın merkezi semtlerinde tur atmalarını tavsiye ediyorum.
Hakikaten kendileri Mega bir kentte mi yaşıyorlar, yoksa Büyükköy’de mi görüp anlasınlar.
Yazıktır.
Günahtır.
Sen büyük vaatler vererek göreve gel. Başlatılmış ve bitirilmesi çok zaman almayacak işleri dahi eline yüzüne bulaştır.
Dört yılı geride bırakmışsın, 400 metre karelik donatı alanındaki şantiye görünümünü kaldırama.
Sonra da, “Antalya’nın en büyük parkı ve yeşil alanını yaptık” diye, geçmiş yönetimin Düden Park adını verdiği projesine makyaj yap, fotoğrafını çektir, bil boardlara astır. Yanından geçerken de, o bil boardlara bakıp bakıp keyiflen.
Biraz olsun vicdanı olmayan alabildiğince keyif alır o resimlere bakarak.
Vicdanı olan utanır.
Hoş.,
Göreve geldiğinde yüzde 70’i bitmiş olarak aldığı Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası’nın yüzde 30’luk kısmını dahi geçen 4 yıllık süreçte bitiremeyen bir zihniyetten, vatandaşın hizmetine sunulacak olan 400 metre karelik donatı alanlarının bitirilmesini mi bekleyeceğiz?.
Hatta ve hatta, 380 metrelik Hasan Subaşı Caddesini 7 aydır bir türlü tamamlayamayan beceriksizlerden iş mi bekleyeceğiz?
Beklemekle sanırım asıl biz vicdansızlık yapıyor gibiyiz!..