Bugün, “Ben yaşamakta olduğum Antalya kentini seviyorum” diyen herkesi, 5 dakikalığına da olsa hafızalarını tazelemeye davet ediyorum.
2009 yılının ilk aylarındayız.
29 Mart’ta yerel seçimler yapılacak ve adaylar belirlenmiş, o adaylar harıl harıl çalışıp, cadde, sokak ve mahalle. Hatta ev ev dolaşarak milletten oy istiyorlar.
CHP adayı Mustafa Akaydın kendisine bir slogan bulmuşlar, propaganda çalışmalarını, “Yaparsa hoca yapar” başlığı altında yürütüyor.
Ve millete, “Merak etme hemşerim” vurgulamalarıyla, Yaşlılara, engellilere, çocuklara, kızlara, dul ve yetimlere bedava elektrik de vaat etti, ucuz su da.
29 Mart günü Büyükşehir için sandıktan CHP’li Mustafa Akaydın çıktı.
2013 yılının ilk günlerindeyiz.
3 ay sonra da Akaydın 4’ncü yılını geride bırakacak.
Bu süreçte Mustafa Akaydın ne verdi yaşadığımız Antalya kentine?
“Ucuz su” dedi, dört yılda suya 4 kez zam yaptı mı?
“Yarım elma gönül alma” projesi dedi, yandaşlarını belediyeye doldurup, gariban işçileri aylardır aç susuz bıraktı mı?.
“3’den 83’e herkese ücretsiz eğitim” vaatlerini verdi, okuttuğu bir tane öğrenci var mı?
Taksiciler için, “Bu koltuk boş kalmayacak” dedi, bırakın o taksicilerin elinden tutmayı, “Tek çatı altında toplanın, yoksa çalışma ruhsatlarınızı iptal ederim” deme yoluna gitti mi?
“Antkart rantkart olmaktan çıkacak” dedi, Halkkart diye muhatabı bile belli olmayan bir kartı getirdi. Kendisinin işaret ettiği rant kime gitti?
“Yolun açık olsun projesiyle ulaşım sorunu çözülecek” dedi, Antalya’nın şehir içi ulaşımını çözebildi mi hocanız?
Göreve geldiği ilk gün, “İşçi alacakları (Belediye’nin kadrolu elemanları) namus borcum” sözünü sarf etti mi?
Dört yıldır o namus borcunu hala ödeyecek hocanız!..
Seçim öncesi vaatlerin yüzde 99’u balon çıkan birisi dört aydır taşeron işçilerine maaş ödeyemiyormuş.
Ve Ocak ayı meclisinden borçlanma yetkisi alarak, bu sorunu ortadan kaldıracak mış!..
Antalya’yı 4 yıldır, mışlarla, muşlarla yönetmeye çalışan zihniyetten, yılbaşı öncesi işçilerin işine son verilmesi ile ilgili, “El insaf” çağrıları yapılıyor öyle mi?
O vicdan meclis üyeleri başta olmak üzere, Antalya’nın STK temsilcileri ve siyasi parti yetkililerinde var mı da, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanında vicdan aranıyor?
Nerede Mimarlar Odası?
Ve Makine Mühendisleri Odası?
Peki ya İnşaat Mühendisleri Odası ne iş yapıyor?
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetimini, açlığa mahkum edilen, yılbaşı öncesi işten atılıp, kapı önüne koyulan gariban işçiler hiç mi ilgilendirmiyor?
Muhasebeciler, Berberler, Baklavacılar, Fırıncılar hatta Kahveciler Odası Yönetimleri ne iş yaparlar?
İşçi hakkı savunucusu (!) Sendikalar nerede?
Tamam anladık, AK Parti İl Yönetimi gelişmeleri eli koynunda izliyor.
Hatta yarın yapılacak Belediye Meclis Toplantısı’nda CHP’li Akaydın’a, “Evet” oyu vermeye hazırlanan MHP’den de çıt çıkmıyor.
Peki Mustafa Akaydın’ın halkçı partisi CHP İl Yönetimi neden tek kelime etmiyor?
Yoksa işçi hakkı savunuculuğu, “Dostlar alışverişte görsün” zihniyeti olduğundan mıdır?
Verin hocanıza borçlanma yetkisini. Fasl-ı alemlerde rahat rahat dolaşabilsin.
4 yıldır Antalya kentine her şeyi yaptı (!), son bir yılında belki Antalya’yı yeniden yaratma şerefine bile erişir!..
Ne de olsa o bir profesör..
Yaparsa hoca neyi yapar mış?
4 yıldır bir tane kalıcı proje yapmadığı gibi, şehrin içine neyin nasıl yapılabileceğini hakikaten yaptı.
Yaptıklarını da tepe, tepe kullanın..
Trend Haberler

Okulu, Kunduz’da rövanşı kaybetti

Ali Yılmaz gözaltında

Deniz Servan Narin öldü mü? Arkadaşları ve yakınlarından haber geldi!

Manavgat’ta büyük gurur

Antalya’da belediyeye yönelik 4'üncü dalga 'rüşvet' operasyonu: 17 gözaltı

Antalyaspor, eski oyuncusu Dario Saric’i yeniden kadrosuna kattı