ABD Başkanı Trump, cuma günü hakkındaki hüküm uygulanarak İzmir'de serbest bırakılan Amerikalı Papaz Brunson'ı dün Oval Ofis'te kabul etti..
Sonra da dedi ki:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çok teşekkür ediyorum.. İlişkilerde eskiye dönmek için büyük bir adım bu..”
…
Tam bir “köylü kurnazı” bu Trump..
Erdoğan ısrarla, “Türkiye bir hukuk devletidir.. Brunson’un serbest kalma konusu yargının işi, ne ben ne bir başkası bu işe müdahale edemez” demesine rağmen..
Trump, “Brunson’u sanki Erdoğan serbest bıraktırmış algısı” yaratmaya çalışıyor..
Böylece hem dünyaya hem de içimizdeki hainlere “malzeme” veriyor..
Şimdi birileri, “bak Trump Erdoğan’a teşekkür ediyor, demek ki Erdoğan bıraktırmış papazı” diye kara propagandaya başlarsa şaşırmayın..
Çünkü, bizde “akılsız düşman” çok..
…
2-3 gündür muhalefeti ve sosyal medyayı takip ediyorum..
Brunson’ın 5 yıl hapse mahkum edilip, indirimler uygulandıktan sonra cezasının 3 yıl 1 ay hapis olarak açıklanması, ardından da tahliye edilmesi bombardımana tutuldu..
- “Adalet çöktü, sen neden bahsediyorsun..”
- “35 yıl ceza istemişsin, verdiğin 3 yıl.. 35 istedi isen, niye 3 yıl veriyorsun? 3 yıl vereceksen, niye 35 yıl istiyorsun?”
- “Hani casustu? 3 yıl ceza alacak adama ne diye casus suçlaması yaptık ki?”
- “Biz adam olmayız, böyle uygulamalarla dünyaya rezil oluyoruz..”
- “Verdik papazı vermesine de karşılığında ne aldık şimdi?”
- “Yaa, işte adama böyle boyun eğdirirler..”
Anlayacağınızı, Tayyip’i ve Türkiye’yi sevmeyenler içlerini kıyasıya dökmüş..
…
TAPTAZE 3 ÖRNEK
Birileri ısrarla Papaz Brunson’la ilgili kararı, “adaletin iflası” gibi takdim etmek istiyorlar ya hani..
Şimdiki yazacağım örnekleri okuyunca..
Bunların tam bir “akıl tutulması” yaşadıklarını ve at gözlüklerini hiç çıkarmadıklarını göreceksiniz..
Çok eskilere gitmeyeceğim, son iki-üç yıl içinde yaşadığımız “üç somut örnek” vereceğim..
…
İki olay Brunson’un vatandaşı olduğu Amerika’dan..
2.5 yıl önce New York savcısı Bharara’nın tutuklattığı Rıza Sarraf’ı hatırlıyorsunuz değil mi?
ABD’yi dolandırmaktan, bankacılık işlemlerinde sahtekarlığa kadar bir dizi suç ile itham edilmiş ve 150 yıla varan ceza talebi ile tutuklanmıştı..
İddianame düzenlendiğinde, Rıza Sarraf için istenen ceza 95 yıl idi..
Sonra ne oldu?
Cezaevinde daha bir yılını doldurmadan, “itirafçı oldu” diyerek “serbest” bırakıldı..
…
Rıza Sarraf olayında bir kişi daha tutuklanmıştı..
Halkbank Genel Müdür Yardımcısı M. Hakan Atilla..
Tutuklandığında, “95 yıl ceza alır, vah vah o kadar yıl yaşar mı ki” denilmişti..
Yargılama başladı, savcı Hakan Atilla için istediği cezayı açıkladı: “15 yıla kadar hapis..”
Ne oldu, ABD adaletinde bir indirim kampanyası mı başlamıştı?
Sonra hakim kararı açıkladı: Hakan Atilla’ya “2 yıl 8 ay hapis”..
95 yıldan 2 yıl 8 ay hapse..
…
Bir örnek de Almanya’dan verelim..
Almanya’nın casusluk suçlaması ile yargıladığı bir Türk, Taha Gergerlioğlu 3 yıl önce “casusluk” suçlaması ile tutuklandı..
Önce 15-25 yıl hapis cezalarından bahsedildi, sonra savcı 5 yıl hapis cezası istedi..
10 ay tutuklu kaldı, tahliye edildi ve 2017’de para cezası ile dava düştü..
Taha Gergerlioğlu şimdi Türkiye’de, evinde..
…
NİYE SORMADINIZ?
Kimlerin “REZİL” olduğunu görüyorsunuz değil mi?
Yakın zamandaki bu üç olay için de Brunson kararıyla Türkiye’yi yerin dibine batırmaya kalkışanlar ve Tayyip’e kinini dökenler çıkıp da ABD’ye ve Almanya’ya şunu sormadı:
“Madem birini 1 yılda bırakacaktınız, diğerine de 2 yıl 8 ay hapis cezası verecektiniz, niçin 95 yıl ceza istediniz? ‘Casus’ dediğiniz Taha Gergerlioğlu nasıl oldu da 10 ayda evine döndü? Nerede sizin adaletiniz?”
Ve Erdoğan aleyhine söyledikleri hiçbir şeyi Trump’a ve Merkel’e söylemediler..
Niye?
Bunların hepsi bir “akıl işi” de ondan..