Bir ruh Doktoruna gitsek bize nasıl teşhisler koyardı toplum olarak?
Cevaplara bakalım.
&& Olduğumuz gibi görünmeyi, göründüğümüz gibi olmayı terk ettik artık. Zamana, şartlara ve menfaatlere göre şekil almayı ve konuşmayı normalleştirdik. Aslında bu davranışın adını duruma göre renk değiştiren bukalemuna benzetiyorduk ama artık bu davranışı normal hatta yapmak zorunda olunanlar listesine ekledik. Bu bir hastalıktır.
&& Yardımlaşmak gibi dini bir ibadet, milli bir kültür değeri olan davranışlarımızı yalan ve ajitasyon yaparak terk ettik. ‘’Hayır, yardım edemiyorum’’ cevabı daha ahlaklı ve dürüst bir cevaptır ama toplum bu cevabı yalan ve ajitasyon içerikli olana tercih etti. Hem de Allah adına yemin ederek yalan konuşmaktan hiç çekinmeyen bir tavrı benimsedi. Bu da bir hastalıktır.
&& Dinimizin temel ahlak kurallarından olan başkaları hakkında olur olmaz konuşma, başkalarına iftira etme, başkalarının ayıplarını araştırma ve yayama, kıskançlıkla davranma ve konuşma gibi dini haramları ve insana yakışmayan davranış bozukluklarını milli spor şeklinde genelleştiğini görüyoruz. Bu davranışlar gereksiz enerji kaybı, toplumsal ve bireysel hukuka sıkılan zehirdir. Bunlar da tedaviye muhtaç hastalıklardandır.
&& Dünyalık olan, sonradan elde edilen Kuran’ın dünyanın süsü ziynet dediği her türlü nimeti gurur vesilesi yaparak kendisini zehirlemeyi seçenler etrafındakilerin de nefretini üzerlerine çekmiş olmaktadırlar. Biz insan ölümlü bir varlıksak, dünya oyuncaklarının değeri ne olabilir ki diye düşünmeyi terk eden insan da hastadır.
&& El alem denilen görmek isteyenin gördüğü, ciddiye almayanın hiç görmediği gizli bir anlayış dini ve toplumsal kuralları ele geçirmiş durumdadır. O meçhul şahıs ya da her neyse çoğunluğun kafasını ve dilini ele geçirmiş durumdadır. Doğruların karşısına her ortamda yüzsüzce çıkabilmektedir. Bütün hakikatler ona karşı başarılı olmakta zorlanır duruma gelmişlerdir. Bu da bir hastalıktır. Bence acilen bu hastalığa karşı vurulması mecbur olan bir aşı geliştirilmelidir.
&& Ticari hayatta yemin ederek malını satma konusunda da bir ciddi bir artış oldu. Bu tipler daha fazla mal satmak, daha fazla kar elde etmek ve mallarını hak etmedikleri fiyata satabilmek için yaparlar. Halbuki ticaretin kuralı çok basittir. Müşteride para, tüccarda mal vardır. Malın bir sermayesi, Tüccarın etmesi gereken bir kar ve Piyasa denilen de bir fiyat ortalaması vardır. Müşteri ile tüccar bu değişimde anlaşırlarsa ticaret olur. İşte hasta tüccar yemin ve yalanla müşteriyi aldatarak hak etmediği satışı gerçekleştirmeye çalışır. Bu da bir hastalıktır. Tedavisi ise yemin eden tüccardan alışveriş yapmayarak onu sahada tecrit etmektir.
&& Toplum birbirlerine olan güveni de hızla kaybetmeye başladı. Öncelikle aile içi güven hasar aldı. Kardeşler ve yakın akrabalar bazılarını yukarıda zikrettiğim hastalıklardan dolayı birbirlerine akrep oldular. Kanaatsizlik ve kıskançlık bu hastalığı hızla tetikledi. O kadar aile ve yakın akraba çatışmaları var ki biraz düşünseler çok basit şeylerden dolayı ağızlarının tadını kaçırmış olduklarını görürler. Bu da bir hastalıktır.
Bu liste böyle uzar gide değerli dostlar, kıymetli okurlarım.
Bu hastalıklara karşı bir şey de yaptığımız söylenemez. Kuyruğunu yakalamaya çalışan kedi gibiyiz. Bir ayağımız bataklıkta ve kımıldadıkça batıyoruz. Bu gidişle çok daha kötü olacak ama kurtuluş için sağlam bir ip arayan da yok atan da.
Hayatı basit yaşamak hasta insanları daha fazla hasta eder. Sağlıklı insanlar için se hayatı basitçe yaşamak bir bağışıklık güçlendirme şeklidir. Bu ve benzeri hastalıkların hiçbiri bu tip insanlara bulaşamaz.
Doğumhanedeki ve gasil hanedeki halini düşünen insan için en önemli ilke ne zaman öleceğini bilmediğinden olabildiğince günlük hayatını sade, temiz, mutlu, huzurlu, hoşgörülü, yardımsever, güler yüzlü, kendi dünyasıyla ilgili, işlerle gününü yaşar.
Hayata ve olaylara ibretle bakar. Aklını kullanmaktan geri durmaz. Saf sevgi ilacıyla beslenir. Karışık işlere ve ilişkilere bulaşmaz. Velhasıl haddini bilerek yaşar.
Hastalara geçmiş olsun. Rabbim acil şifalar versin diyelim yine de. Onlar çok da istemeseler bile.
Kalan sağlar, lütfen dikkat edin. Bu hastalıklar yüssüz ve saldırgandır. Her yerden hayatınıza girebilirler.
Sağlıklı günler dilerim. Allah’a emanet olunuz.