2024 yılı itibarıyla asgari ücretin yılda bir kez yapılacağının açıklanmasıyla artan ekonomik şartlar ve enflasyon karşısında değer kaybeden Türk Lirası, özellikle asgari ücretliyi ve emekliyi ciddi sıkıntıya soktu. Asgari ücret zammıyla alakalı hükümete teklif sunan ve talepleri kabul edilmeyen üç sendika ortak karar aldı.
Türk-İş, Disk ve Hak-İş aldıkları ortak kararla meydanlara iniyor. Her gün bir ilde düzenlenecek mitinglerin ardından Ankara'da büyük miting organize edilecek.
Bence bu ortak karar için geç bile kaldılar. Alt ve üst fiyat uygulamasının yaşamın her alanında, buna ev kiraları dahil çalışanları gerçekten zor duruma düşürüyor. Şimdiki rakamla asgari ücretli çalışan 6 bin liraya oturduğu evin kirası 10 bin Türk Lirasına çıkacak. Bu asgari ücretli, yüzde 38 zamlanan elektrik faturasını nasıl ödeyecek. Eylül’de okullar açılıyor. Okul masrafları ayrı bir dert.
Peki, asgari ücretli hiç mi pazara gitmeyecek, kırmızı eti zaten unuttu. Enflasyona ezdirtilmeyeceği garantisi verilen asgari ücretli ve emeklinin enflasyonun altında ezildiği neden görülmüyor acaba. Ezilen bu iki grup maalesef açlığa mahkum ediliyor. Bunları eylül ayında bariz bir şekilde göreceğiz.
Okulların açılmasıyla sorunlar dağ gibi olacak. Okulların kendi logolu yaptırdıkları formalar yüzünden, insanlar ciddi rakamlar ödemek zorunda kalıyor. Bunun yerine cırt cırtlı arma kullansa okullar, aileler biraz daha rahatlar. Herkes bütçesine göre alışverişini yapar. Maalesef bunu da yapmıyorlar. Artık devlet okullarının dahi özel okullar kadar masrafları oluyor. Eskiden tek tip önlük giydik bizler. Mutlu ve huzurlu çocuklardık.
Serbest piyasa ekonomisi sadece parasını katlayarak servet yapan iş insanlarına yarıyor. Sanki asgari ücrete insanca yaşayabileceği bir zam yapılsa batacakmış gibi ses çıkarıyorlar. Ürettikleri ürünlerin sürekli fiyatları artıyor. Sormuyorlar, neden fiyatlara zam yapıyorsunuz diye. Zam diyorum doğrusu bu çünkü. Saçma sapan bir fiyat güncellemesi diye bir kelime kullanıyorlar.
Tüm bunların sonunda artık geçinemeyen ve ileri günlerdeki fiyat artışlarını da karşılayamayacak olan asgari ücretliler için sendikaların verdiği gecikmiş karar yerinde. Bence herkes cebine elini atsın, çocuğuna süt alacak parası yoksa siyasi düşünmeyi bir kenara bırakıp, sendikalara destek versin. Belki o zaman varlığımız hissedilebilir.
Emekli ve asgari ücretliye ödenen maaş, yoksulluk sınırını geçtim, açlık sınırının bile altında. Emekli ve asgari ücretlinin insanca yaşam hakkı elinden alınamaz.