Son günlerde kendime en çok sorduklarım listesinin başında geliyor bu soru…
Sabah gözümüzü açtığımız andan itibaren hayatımızdan akıp gidecek yeni bir gün için sayaç çalışmaya başlıyor, her ne kadar son 9 aydır hayatımızın koşuşturması bir nebze yavaşlamış olsa da gündelik telaşlarımız hala aynı, çünkü tüm kaoslarına, gerilimlerine rağmen hayat çok güzel, nefes almak çok güzel, her ne kadar bunu kötü tecrübelerle deneyimlemiş olsak da zararın neresinden dönsek kar sayarak yolumuza devam ediyoruz…
Coronavirüsün hayatımıza bomba gibi düştüğü Mart ayında ilk olarak okullar kapanıp ardından yasaklar peşpeşe gelip evlere kapandığımızda herkes gibi ben de özgürlüğü elinden alınmış olmanın verdiği panik ve korkuyu yaşadım, her şey anlamını yitirmiş kapkara bir perde çekilmişti sanki hayatlarımıza; Gardrobumdaki kıyafetler, ayakkabılar manasız bir şekilde bana bakıyordu, ne kadar da çok almışım diye kızdım kendime ve o dönem kendi kendime verdiğim en büyük söz bir daha gereksiz alışveriş yapmayacağım olmuştu…
Konuştuğum herkes hayatın nasıl da anlamını yitirdiğini, hırslarımızın, egolarımızın nasıl ikinci plana düştüğünü ve sadece nefes almanın bile ne kadar kıymetli olduğunu söylüyordu. Çevremizdeki insanlar benim kendime verdiğim söz gibi türlü sözler vermişti kendine; şu beladan bi kurtulalım tatilde karavan kiralayıp görmediğim her yeri gezip göreceğim diyenden tutun da hiç eve girmeyeceğim yapılacaklar listesi yaptım hepsini hayata geçireceğim diyene kadar bir çok güzel fikir içimizi ısıtmıştı… Doğa kendini yenilemeye başlamış denizler temizlenmiş, şehirler trafik ve insan kalabalığından arınmış ozon tabakasındaki delik bile kapanmıştı; bence herkes gereken dersi almış hoyratça yok ettiğimiz hayatlarımız intikamını almış, gündelik tüm ihtiraslarımız yok olmuştu…
Sonra ne oldu peki?
Sonra beşer olduğumuz gerçeği yeniden devreye girdi, vak’a sayıları düşmeye başlayınca hemen unuttuk yaşadıklarımızı yeni normalleşmeyi sadece maske takmak sanıp attık kendimizi eski rutinlerimizin içine; AVM’ler yeniden doldu, oteller tatil beldeleri, plajlar, partiler tam yol ileri talimatı verilmişcesine Coronavirüs tedbirleri kapsamında kolonya kokusuyla kaldığı yerden oturdu yeniden hayatlarımıza…
Oysa ki ne kadar zor artık her şey; uzaktan eğitim zor, Home Office çalışmak zor, sevdiklerimize sarılamamak en zor…
Ders almıyoruz insanoğlu olarak çünkü teknolojinin altın yıllarını yaşadığı bu dönemde aldığımız kararları bile hayata geçirmek hep dış etkenler engeline takılıyor.
Nedir dış etkenler?
Hepimizin klinik tanı konulacak kadar bağımlısı olduğumuz tv, internet vb aygıtlar ve oralarda dönen reklamlar, promosyonlar ve takipçi kasmak diye tabir edilen para karşılığı girilen çekilişler.
Sayfayı yukarı kaydır diyen herkese inanır, takipçi sayısı 10B ve üzeri olan kişileri ünlü ve başarılı saydık, kendi kendilerine verdikleri oyuncu, yazar, çizer gibi ünvanları gerçek sandık, daha da kötüsü çocuklarımızın da hayatı ve hayali youtuber olmak olduğunda tehlikeyi görmeyip içten içe keşke der olduk…
Mis kokulu beyaz sabunlardan, içeriği kimyasallarla donatılmış şampuanlara hızlı bir geçiş yaptı hayatlarımız o şampuanları üretenler önce o kimyasallarla saçlarımızı döktü sonra saç dökülmesini önleyici kremler çıkarttı, kremler saçı matlaştırınca serumlar üretti, saçınıza canlılık gelsin dedi, tek reklamla 3 ürün sattı hepimize ve bizler de gözümüzü boyadıkları o şampuan şişelerine dönüştük zaman içerisinde…
Hayat hep aynı döngü içinde dönedursun şanslı Cumalar, efsane Perşembeler de sayfayı yukarı kaydırıp indirim yaptıklarını iddia ettikleri yalanında çılgınlar gibi alışveriş yapalım, bizim için Salı sallanır Çarşamba çarşafa dolanırdı şimdi tüm günlerimizi indirime girmiş hayallerimizde yaşıyoruz. Hani ders almıştık hani hayatı artık farklı yaşayacaktık, hani sıyrılmıştık tüm kendini bilmez duygularımızdan
Bir yalanın içinde debelenirken kendime sormadan edemiyorum
TÜKENİYOR MUYUZ? TÜKETİYOR MUYUZ?
Yoksa Minik Serçe Sezen Aksu’nun muazzam şarkılarından biri olan ‘’işte biz o gün tükeneceğiz’’ dediği gün efsane Cuma günü müydü? Siz de benim gibi merak ediyorsanız sayfayı yukarı kaydırıp öğrenebilirsiniz J
Kalın SAĞLICAK’LA…